Akşener, Manisa'da Konuştu, Aklını başına al Erdoğan!

Manisa'da partisinin il başkanlığının açılışında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve YSK'yı hedef aldı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin il başkanlığının açılışını gerçekleştirmek üzere Manisa'ya gitti. Mehter takımı ve atlı birlikler eşliğinde il başkanlığı binasının önüne gelen Akşener'e yoğun ilgi gösterildi. İl başkanlığı binasının önünde açıklamalarda bulunan Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ve Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yüklendi.

İYİ Parti'nin seçimlere girmesinin engellenmeye çalışıldığını savunan Akşener, Erdoğan'a "Aklını başına al" şeklinde seslendi ve İYİ Parti'nin seçimlere girip giremeyeceğiyle ilgili bir bilgisinin olmadığını açıklayan YSK Başkanı Sadi Güven'e eleştirilerde bulundu.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Her gittiğimiz yerde bize şallar, tülbentler veriliyor. Manisa'da da bu tülbent verildi. Bu tülbentler, bu yemeniler çoğunluğu çeyizlerden çıkma. Yani beline kırmızı kurdele bağlanıp bu evden çıkıyorsun inşallah evlendiğin yerde, gittiğin yerde bereketli ve oğlunu, kızını bu millete, dinine, devletine yararlı yetiştiren bir kişi ol diye uğurlanan kadınların çeyizlerinden çıkanlar bunlar.

Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Bizi 24 Haziran'da titreyerek korkutan abilerin asla bilmediği, asla anlamadığı, kadınımızın, genç kızımızın, yaşlı analarımızın Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma vaziyet etme kararıdır.

Sayın Erdoğan'ın ağzından ikrar edilen Türkiye'nin yönetiminin problemlerini kendilerinin çözemeyeceğini, yeni bir yüz, genç kadınların, genç çocukların bu ülkenin yönetiminde yer almasını istemelerinin beyanıdır bu.

Şu tülbentler meydana çıktığında titrediklerini biliyordum ama bu kadar korktuklarını bilmiyordum. Kasımpaşa'da büyümüş abi, İzmit'in Kasımpaşa'sının gelini olan Meral Akşener'den tırstı, kaçıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Raconun ortadan kalkması demek. Façanın aşağıya alınacağı anlamını taşıyor.

"BEKA SORUNU YOK, KOLTUK SORUNU VAR"

24 Haziran'ı açıklarken 'elimiz kolumuz bağlı, karar alamıyoruz' dedi. Hadi bakalım 24 Haziran'dan sonra bu abinin ellerini kollarını serbest bırakın. Bu dünyada herkes suçlu, sadece Sayın Erdoğan suçtan, günahtan uzak. Biliyorsunuz 'Peygamber efendimize dokunmak gibi' demişlerdi. 'Haşa' dediğini duydunuz mu? Duymadınız.

Beka meka sorunu diye ortaya koydukları sandalyelerinin bekası sorunudur. İki sandalye tehlikede, el ele verdiler ve Türkiye'yi bugünkü pozisyona getirdiler. Ama bu milletin ferasetini unuttular. Bu milletin irfanını unuttular. Bu milletin az konuşan ama gereğini yapan iradesini unuttular. 

Ben sayın Erdoğan'a katılıyorum, Türkiye'de yüzde 100 yönetim boşluğu var. Dolar 4 TL'yi aştı, çiftçi zorda, emekli zorda, öğretmen zorda. Güneydoğu'da OHAL tazminatlarını canı dişinde bu ülkeyi korumaya çalışan polis ve jandarmamıza ödemiyorlar. Orası zorda. Ve bütün bunlara baktığınızda Sayın Erdoğan haklıdır, yönetim boşluğu var. 

"YSK BAŞKANI BİLMEYECEK DE KİM BİLECEK"

FETÖ mücadelesi dediler. FETÖ mücadelesini sulandırdılar. Ve sonuç itibariyle Manisa'nın çaycısı, çorbacısı hapiste, abiler dışarıda. Bir yönetim boşluğu var, biz yönetim boşluğunu doldurmak için geliyoruz.

İYİ Parti seçime girecek mi, girmeyecek mi? Şimdi bu tartışılıyor. YSK başkanı çıkıyor ben bilmem diyor. Ben bilmem beyim bilir. Kardeşim sen bilmiyorsan kim bilecek?

Soruyorlar; İYİ Parti'nin seçime girmesi Tayyip beyin işine gelir mi gelmez mi? Bir ülke düşünün ki bir karar alınacağı zaman abiye bakıyorlar, olur mu, olmaz mı diye. Sadece bu bile Türkiye'nin nasıl bir yönetim boşluğuna düştüğünü gösteren en önemli karinedir. 

"ERDOĞAN LÜTUF İLE İYİ PARTİ'Yİ SEÇİME SOKMUŞ GİBİ YAPACAK"

Erdoğan şu an anket yaptırıyordur. İYİ Parti'nin seçime katılması iyi mi olur onlar için kötü mü olur ona bakacak. Eğer kötü olacaksa bakın şöyle bir şey olacak:

YSK açıklama yapacak. Bunlar giremiyor diyecek. Sonra dönecek lütuf verecek abi. O lütuf içinde bu uyum yasaları içine '3 ayda seçim yasalarına girebilir' konacak. Lütuf vermiş olacak abi. Birinci senaryo bu.

"BİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞACAKLAR"

İkinci senaryo; seçime girdi. Sizin canınıza okur bu İYİ Parti dedikleri andan itibaren herkes bir ağızdan, hukuka atıfta bulunan konuşmalar yapmaya başlayacaklar, bizi engellemeye çalışacaklar. Şimdi ben de sizlerin huzurunda bu beylere itiraf ediyorum. Kardeşim 100 bin imza ile yola çıkmış bir kişiyim ben. Hepiniz korkaksınız, hepiniz korkak tavuksunuz! Korkaklar! Korkaklar! Ben sizden korkmuyorum! Korksaydım başka bir şey olurdum.

Eğer korksaydım bu yola çıkmazdım. Sizden korksaydım trene binmezdim. Demirden korkan trene binmez. Sizi gidi korkaklar sizi. Sizi gidi namert methotlara sapan korkaklar sizi.

"ARKADAŞLARIMIN EMEKLERİNİ ZAYİ ETTİRMEM"

100 bin imza dedim. Benim için bir sorun yok. Her şartta Cumhurbaşkanlığına adayım. Ama biz milletimizin talebiyle partimizi kurduk. İYİ Parti adını bile gençlerimizin bulduğu, kadınlarımızın çabalarıyla oluşmuş bir hareket. Şimdi bu beylere hatırlatırım. Böyle bir siyaseti kuramadığınız için mi kıskanıyorsunuz. Siz AKP'yi kurarken Fazilet Partisi'ni kurdunuz. O günün iktidarı da size alkış tuttu. Hatta bir an evvel iktidara gelesiniz diye erken seçime gitti.

Ben arkadaşlarımın emeğini zayi ettirir miyim sayın Erdoğan? Aklını başına al başına. Bakın buradan net bir şekilde söylüyorum. Bana 7 Haziran'da iftira attılar. Sayın Erdoğan'ın muhterem eşine söylenseydi ne olurdu?

Sizin gibi emek hırsızlarına, sizin gibi korkaklara arkadaşlarımın emeğini yedirmek benim fıtratımda yok. Ona göre karar verin, ona göre hukuksuzluk yaptığınız takdirde de gereğini tek başıma, üzerime ne düşüyorsa yapacağıma vallahi, billahi, ant olsun ki söz veriyorum.

"İŞİ BİLMİYORLAR AMA YANDAŞLARIN CEPLERİNİ DOLDURMAYI BİLİYORLAR"

Şimdi gelelim Manisa'ya, bu beceriksizler 16 Nisan'dan beri oradan oraya çevirdiler. Soma'da neler oldu? Hepiniz biliyorsunuz. Yandaş kayırmanın, müteahhitlerle iş tutmanın. Koca koca yolları yaptırıp yandaş müteahhitlere sizin cebinizden para aktaran bir ekonomik düzen olamaz. Manisa'da yaşayanlar binalar çok. Adalet sarayları var ama içinde adalet yok.

Bunlar bu işi bilmiyor diyorum ama yandaş cebine para doldurmayı biliyorlar. Sanayiniz ilerledi mi? Hayır. Sanayide istihdam arttı mı? Hayır. Üniversite mezunları iş buluyor mu? Hayır. AKP'den kağıt götürmeden iş bulunabiliyor mu? Hayır. 8 milyon vatandaşımız işsiz. Bir baltaya sap olamayan oğullarınız biri gemiciklerle oynuyor, birisi kumar masalarında kumar oynuyor! Lale devri günlerini ve bu yönetim boşluğunu gidermek için geliyoruz. Sanayi yatırımlarını artırmak için, istihdamı artırmak için, vergiyi düzenlemek için, işçiyi, memuru bu durumdan kurtarmak için geliyoruz.

Bugün de diyorum ki polis memurlarımızın 3 bin 600 göstergelerini biz yeniden tanzim etmek ve bu çocuklarımızı emekliliklerinde rahat ettirmek için geliyoruz. 

"SİYASİ PARTİLER İÇİNDE SEÇİME EN HAZIR PARTİ İYİ PARTİ"

Sayın Erdoğan önce PKK ile ittifak yaptı. O süreçte 726 şehidimiz var. Afrin ile ilgili şehitler gelmeye başladığında zat-ı muterem 'Tam hatırlamıyorum 20-25 şehidimiz var' dedi. Yani 5 kişiyi tane görüyor adam. 5 koca, 5 baba, 5 evlat bu mantıkla bu ülke yönetildiği takdirde ne terör mücadelesi yapar, ne FETÖ ile mücadele edebilir ne de başka bir mücadele yapabilir. Eğer siz bunu partinizi yukarı kaldırmak için yaparsanız Allah sizi çarpar çarpar. İşte 24 Haziran'da bizi faka bastırmak için, bizim üzerimizde oyun kurdunuz ama bilemediniz ki biz bütün siyasi partiler içerisinde seçime en hazır partiyiz. Mücadelenin içinden geliyoruz, her dakikamız mücadele ile geçti. Ve ben sadece bugün 5.5 ayda 54. ildeyim.

Ve siz şehzade şehrinin değerli mensupları. Siz bize sahip çıktınız. Sizi görenleri korkuları çok daha arttı. Ama korkunun ecele faydası yok. 

24 Haziran'da İYİ Parti'ye, Cumhurbaşkanlığı'nda da Meral Akşener'e, yeniden parlamenter sisteme dönmek için, hukukun üstünlüğü için, demokrasinin tam ve kamil uygulanabilmesi için, insanlara saygı için, çoluk çocuğun istismara uğramaması için, gençlerimizin umudunun yeniden yeşertilmesi için hep birlikte İYİ Parti'yi iktidara getireceğiz. Allah hepinizden razı olsun, haklarınızı helal edin.