Bel Ağrısı Nedenleri ve Korunma Yöntemleri

Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Zekeriya Gür, çağımızın en önemli sorunlarından olan bel ağrısına değiniyor bel ağrısına neden olan hastalıkları ve korunma yöntemlerini açıklıyor.

Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Zekeriya Gür, Bel ağrısı 20-40 yaşları arasında başlamakta, 45-60 yaşları arasında görülme sıklığı artmaktadır. Dünyada, nezle ve gripten sonra en çok iş kaybına neden olan hastalık bel ağrısıdır. Tüm romatizmal yakınmaların üçte birini oluşturur ve toplumun yaklaşık %80’i yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çeker. Hastaların %70’i bir ay, %90’ı iki - üç ay içinde iyileşmekle birlikte, ilerleyen dönemlerde, %70’inde üç veya daha fazla kez tekrarlama olmaktadır.

Bel Ağrısı Riski Kimlerde Fazladır?

Sigara içenler, uzun yol sürücüleri, uzun süre ayakta duranlar, pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanlar, ağır yük kaldıranlar, ani hareket yapanlar ve vibrasyonlu aletle çalışanlarda bel ağrısına yakalanma riski yüksektir. Sırt ve karın kasları zayıf olanlar ya da fazla kilolular da bel ağrısına daha yatkındır. Zira 1 kg. ağırlık bele beş kat yansır. Uzun boylularda bu oran daha da artar.    

Belin Dejeneratif Hastalığı, Kireçleme (Lomber Spondiloz) 

Bel omurgasını meydana getiren yapılarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Kireçlenmenin bir yaşlanma ve yıpranma hastalığı olduğu görüşü yaygındır. Dejenerasyonun görülme sıklığı ve şiddeti yaşla artar ve 60 yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Çoğu kişi bu değişiklikleri geçirdiği halde bazılarının herhangi bir yakınması olmamaktadır. Dejeneratif değişiklikler belirti verse bile sürekli değildir. Hafif ve orta derecedeki değişikliklerle omurga şekli bozulmakta, ilerleyince omurga bu değişikliğe uyum sağlamakta, hareket de azaldığı için belirtiler azalmaktadır. 

Ayrıca, hareket veya yük kaldırma sonucu, sinsi olarak başlayan bel ağrısı yakınmaları da olabilir. Ağrı genellikle sadece beldedir. Kalça ve uyluk arka yüzüne yayılabilir. Ayakta kalmakla, ev işleri yapmakla artan ağrı, istirahat esnasında azalır. Sabah tutukluğu kısa sürelidir.

Bel Fıtığı

Omurgadaki bozulmuş diskin bacağa giden sinir kökünü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan, bel ve bacak ağrısına neden olan bir hastalıktır. Bel fıtığı sanıldığı kadar yaygın değildir. Bel ağrısının sadece %5’i bel fıtığından kaynaklanır. Hastaların çoğu 30-50 yaşları arasındadır. Ağrıyla birlikte bacaklarda uyuşma, karıncalanma, keçelenme, kuvvetsizlik ve incelme görülebilir. 

Kanal Darlığı (Spinal Stenoz) 

Nadiren genç yaşlarda da görülmekle birlikte hastaların çoğu 50 yaşın üzerindedir. Hastalarda uzun zamandır süren bel ağrısı ve son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrısı öyküsü vardır. Yürürken her iki bacaktaki rahatsızlıktan yakınırlar. Belirtiler uyluktan baldıra ve ayağa kadar yayılır. Bacaklardaki ağrı nedeniyle, hasta yürürken durup dinlenmek zorunda kalır. Birkaç dakika dinlendikten sonra, tekrar aynı mesafeyi yürüyebilir. Sırt üstü bacaklarını uzatarak yatamaz. Ağrı olduğu zaman kalkıp dolaşarak ağrıyı geçirmeye çalışabilir veya yan tarafına kıvrılarak yatar. 

Bir bacakta ya da her ikisinde de kuvvetsizlik, yorgunluk, uyuşma ve karıncalanma olur. Hastalar, gerçekten soğuk olmadığı halde bacaklarının soğuk olduğunu, kendilerine ait değilmiş gibi veya lastikten yapılmış gibi hissettiklerini söyleyebilirler.  

Bel Kayması 

Bir omurun, alttaki omur üzerinde öne doğru kaymasına bel kayması denir. Başlıca nedeni, kırık, bel ameliyatları, kireçlenme ve doğumsal bozukluklardır ve bel kayması erişkinlerde her zaman belirti vermeyebilir

Hastalar çoğunlukla bel ağrısından yakınır. Ağrı belin iki yanında ve iki bacakta birden hissedilir, hareketle, ayakta durmakla artar, istirahatle genellikle kaybolur. Hastaların büyük çoğunluğu kadındır.

Önlemler 
Bel ağrısından kurtulmak veya bel ağrısına yakalanmamak için uyulması gereken kurallar şunlardır:

Dizleri kırarak sırt üstü veya yan yatmak

Yataktan kalkarken önce yan dönmek, sonra doğrularak oturmak ve ellerden destek alarak ayağa kalkmak

Dik oturmak

Otururken beli desteklemek

Dik durmak. Uzun süre ayakta durulacaksa, bir ayak yüksekte kalacak şekilde altına bir şey koymak.

Yerden bir şey alırken dizleri kırarak eğilmek

Yükü her iki ele paylaştırmak ve vücuda yakın olarak taşımak

Uzanarak iş yapmamak

Uzun süre aynı pozisyonda kalmamak ve ani hareketlerden sakınmak

Sigara içmemek

Düzenli egzersiz yapmak

Bakmadan Geçme