Sanatçı Selçuk Ural, 'İzmir, yaşayabileceğim kent'

Türk Hafif Müziği sanatçısı Selçuk Ural, yıllara meydan okuyor. 73 yaşında olan ve fiziğiyle dikkat çeken Ural, “Bunu spora borçluyum. Özellikle tenisi çok seviyorum” dedi. İlk 45’liğini 1967 yılında piyasaya çıkaran Ural, müzik hayatına atılmasına vesile olan Şerif Yüzbaşıoğlu ve Yurdaer Doğulu’ya minnettar olduğunu söyledi.

Yaptığı işe ruhunu katabilen ve yıllarca ayakta durabilen kişiye sanatçı denildiğini kaydeden Ural, “Herkes sanatçı olamaz. Bu çok farklı bir duygu” yanıtını verdi.

Birçok filmde oynayan ünlü müzik adamı, son zamanlarda kendisine yapılan film ve dizi tekliflerini, sabaha karşı yattığı için geri çevirdiğini belirtti. İstanbul’dan sonra yaşayabileceğim tek kentin İzmir olduğunu kaydeden Selçuk Ural, “Askerliğimi Ege’nin incisi kentte yaptım. Yıllarca İzmir Fuarı’nda konserler verdim. İzmir’in bende yeri çok ayrı” diye konuştu.

Aslı Göktaş sordu, Selçuk Ural yanıtladı...

ÖZEL HABER;

Fuaye’de sahneye çıktı.

- Bartın’da doğdunuz, aslen Malatyalısınız. İstanbul maceranız nasıl başladı?            

Evet, 1945 yılında Bartın’da doğdum. Nüfusum Malatya. Tüm ülke beni Malatyalı bilir. Müziğe Ankara’da başladım, amatör olarak bir grupta...

Sonra Jüpiter topluluğunda Yurdaer Doğulu şefliğinde başladım. Gündüzleri de konservatuvara gidiyordum. Trombon bölümünde okuyordum. 1963 yazında İstanbul’a geldim. Boğazda Fuaye diye bir gece kulübüne gittim. O tarihte çok meşhur olan Şerif Yüzbaşıoğlu vardı. Orkestra şefi Şerif Ağabey, beni beğendi ve teklifte bulundu. Ben de okuduğumu, ailemden izin almam halinde geleceğimi söyledim. İzin aldım ve İstanbul maceram başladı.

‘5’ten önce yatamam’

- Sizde iz bırakan parçanız hangisi?     

Kumsaldaki İzler, Aşkım Mapushane, Güle Güle Sana, Dertlerimi Zincir Yaptım, Serseri ve Anlat Arkadaşım...

- 1974’te askerliğinizi İzmir’de yaptınız. Son yıllarda birçok sanatçı buraya yerleşti, siz de düşünüyor musunuz?                                   

70’li yıllarda birçok fotoroman ve film çalışmam oldu. Türkân Şoray, Filiz Akın, Mine Mutlu ve Figen Say’la... Evet, İzmir’de yıllarca fuara konsere geldim. Efes Oteli’nde çok çalıştım, güzel günler yaşadım. İstanbul’dan sonra en çok yaşamak istediğim şehir İzmir.

- 1970’li yıllarda bir film çalışmanız olmuştu. Teklif gelse yine kabul eder misiniz?                

Çok film ve dizi teklifi alıyorum. Ama yılların alışkanlığı, sabah 5’ten önce yatamam. Bu yüzden film ve dizide olmam çok zor.

Teniste kupaları var

- Yaşıtlarınızı kıskandırıyorsunuz, bunun sırrını açıklarmısınız?           

Herkes, “Bu gençliğin sırrı nedir?” diye soruyor. Gençliğimden bu yana spor yaparım. Tenisi sanatçılara aşılayan benim; birçok kupam var. Hayatımda içki kullanmadım. Hâlâ haftada en az 4 gün spor yapar, saunaya giderim. Spor ve sağlıkla ilgili kitap hazırlıyorum. Hiç estetik olmadım, saçımı boyamadım. Haftada 10 kilo ter atıyorum. Sporun en ince detaylarını bilimsel olarak, çok iyi biliyorum. Boyum 1.78, kilom da 74. dedi.