Hüseyin Tanrısevsin

Çaylar Soğuk Kahveler Bozuk Kalpler Kırık

Hüseyin Tanrısevsin

Dün birkaç AKP’li dostumla oturup sohbet ettik.

Bu dostlarımın eskiyi karalayıp bilhassa Cumhuriyet ilanından sonraki dönemi karalamalarına anlam veremedim.

Neymiş efendim, eskiden hastanelerde kuyruklar varmış, doktorlar hastaları azarlıyorlarmış!

Hâlbuki şimdilerde otoyollar, köprüler havaalanları ne güzelmiş!

Allah bu millete hizmet eden kim varsa hepsinden razı olsun diyorum.

Yalnız geçmişte bu ülkeyi yönetenlere de haksızlık etmemek gerektiğini düşünüyorum. Onlar da kendilerince hizmet etmişlerdir. O günün şartlarında imkânsızlıklar içinde elden gelen yapılmıştır.

Mesela Manisa'nın Yuntdağı köylerine elektrik 1960'lı yılların ortasında gelmiştir. Demek ki bir şey yapmaya çalışmış herkes.

Diğer taraftan bugünün insanına baktığımız zaman eldeki modern imkanlara rağmen neredeyse hiç kimse mutlu değil. Ancak insanımızın büyük çoğunluğu eski günleri özlemle anıyor, mutlu oluyor.

Ben de kendi kendime, bugünün insanının ve gençliğinin saldırgan, mutsuz halini gördükten sonra kendi gençliğimi düşündüm. Biz böyle miydik?

Biz eskiden düğünlerde kavga eder cenazede barışırdık! Düğünlerde oynar cenazede ağlardık!

Değişik görüşler de arkadaşlarımız vardı.

Kimimiz sağcı kimimiz solcuydu.

Kimimiz “hu”cu kimimiz “nur”cuyduk.

Kimimiz “şu”cu kimimiz “bu”cuyduk.

İncir çekirdeğini doldurmayan şeyler yüzünden ağzımıza geleni söyler sonra birbirimize çay söylerdik.

Kavga etmesini de bilir birinin canı yandığında gönlünü almasını da bilirdik.

Kanattığımız yarasını da sarmasını bilirdik.

Pırıl pırıl gençlerdik.

16 sene içinde ne oldu bizlere!

Dindar olalım derken kindar bir toplum olduk.

Düşüncelerimiz duyguya dönüştü keskinleştik.

İnsanlar inandıkları gibi yaşamadığın da yaşadıkları gibi inanmaya başlıyor.

Nerede o eski bayramlar nerede o eski amcalar.

Elini öptüğümüz de yanağımızı okşayan, sırtımızı sıvazlayan sevgi dolu eller!

Nerede arkamızdan dua eden kınalı mübarek elleri olan teyzeler?

Bu günler çok iyi diyorsunuz ama insanlar suç makinesi olmuş

Hollanda da kapatılan 20 adet cezaevi varken biz de açılacak 50 adet cezaevinin varlığı sizleri hiç kaygılandırmıyor mu?

Şimdilerde ise dağdakilerin gelip bağdakini kovduğu, emektarların küstürülüp dışlandığı bir tablo yaşıyoruz.

Ben size doğruları söyledim dostlarım.

Doğruları söylemek ne rızkı geciktirir nede eceli yaklaştırır! Bugüne dair çok şey var yazılacak ama sayfalar yetmez.

Örneğin GDO’lu gıdalar, bulamadığımız eski lezzetler.

Ya hukuk adalet ne demeli.

Yaz kızım Adalet, ya Resulullah diyorum!

Kimse unutmasın ki herkesin adresini ölüm ezbere biliyor. Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları