Yeni bir yıla daha girdik.
Aslında değişen hiçbir şey yok.
Adeta bugünün diğer günlerden hiçbir farkı yok.
Saatlerin farklılığı hiçbir şey değiştirmiyor.
Fakat insanın ömür defterindeki artıları, eksileri değişiyor.
Dünyada olaylar büyük bir manevra ile, baş döndürücü hareketleri ile devam ediyor.
Yeryüzünde bir günde 160 bine yakın insan vefat ederken 370 bin kişi doğuyor.
Bana kızacaklar ama bazı insanlar neyin çılgınca kutlamasını yapıyor merak ediyorum.
Din uleması; “Karşımda müthiş bir yangın var, içinde evladım yanıyor.” derken büyük bir boşluğun dehşetini anlatıyor.
Çok anlamsız şeyler ile dünya hayatını mahveden insanların kötü adetleri o kadar çok ki.
Değerli dostlarım dünyaya gelmek kıymetli olduğu gibi gitmek de kıymetlidir.
Her şeyden önce var edilen varlığımız, bize bahşedilen ömrümüz, paha biçilmez kıymettedir.
İnsan duvardaki takvimin tükenişini görür de kendi hayatının ne safhada olduğunu, yolun neresinde olduğunu görmezse zarardadır.
Yeni senenin yeni gününde yeni bir takvim daha alabiliriz. Ama ömrümüzü başa dönüştürüp ona bir an dahi katamayız. Çünkü takvim yenilense de, yeni yaprak öncekine benzese de, evvelkinden farklıdır.
Ömür de böyle işte giden gitmiş, biten bitmiş bir kere.
Bizler de bu yaşantımızda bittik mi, öldük mü yoksa ölü taklidi mi yapıyoruz bilemiyorum.
Ölmeden önce yapacağımız tek şey insanlık.
Kalın sağlıcakla..
