MGK'nın bildirisinde dikkatleri çeken detay!
Terörle mücadele vurgusunun ön plana çıktığı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yayımlanan bildiride yer alan 'proje terör örgütü' ifadesi dikkatleri çekti.
5 maddelik bildiride, Münbiç'teki teröristlerin bölgeden uzaklaştırılması gerektiği, aksi takdirde Türkiye'nin inisiyatif kullanacağı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Beştepe'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 4 saat 20 dakika sürdü. Toplantı sonrası 5 maddelik bir bildiri yayımlandı. Bildirinin 1. maddesine yer alan “proje terör örgütü” ifadesi dikkat çekti.
Edinilen bilgiye göre, bu terimle, “Temsilcisi olduğunu iddia ettikleri kesimlere hiçbir faydası olmayan, zarardan başka bir şey getirmeyen; perde arkasındaki bazı odakların çıkarlarına proje doğrultusunda hizmet etmekten başka bir şey yapmayan; esasen varlık nedenlerini de projeye borçlu olan terör örgütleri” kast ediliyor.
Kaynaklar bildiri doğrultusunda şu ifadelere de dikkat çekiyor: “PKK/PYD-YPG, iddialarının aksine Kürtlere hizmet etmiyor; hakeza DEAŞ, FETÖ/PDY de iddialarının aksine İslam’a ya da Müslümanlara hizmet etmiyor. Tüm bu örgütler, etnik kimlik, din vesaire postuna bürünerek kandırdıkları insanları, Proje doğrultusunda bazı karanlık güçlerin çıkarlarına hizmet için kullanıyorlar. Bir başka deyişle, sadece taşeronluk yapıyorlar.”
MGK bildirisi şöyle:
1. Ülkemizin asayiş ve güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmeler ile Türkiye'yi yakından ilgilendiren uluslararası konular gözden geçirilmiş; terörle mücadele tüm boyutlarıyla ele alınmıştır. Bu bağlamda; PKK/PYD-YPG, DEAŞ, FETÖ/PDY gibi proje terör örgütlerinin eylemleri başta olmak üzere, milli güvenliğimizi hedef alan her türlü tehdide karşı hukuk çerçevesinde alınan ve kurulumuzca önerilen tedbirler gözden geçirilmiş; terörün sonlandırılması için yurt içinde olduğu gibi, yurt dışında da aynı azim ve kararlılıkla sürdürülen mücadele kapsamlı şekilde değerlendirilmiştir. Türkiye'nin yurt dışı operasyonları karşısında, aldığı tüm desteğe rağmen tutunamayan terör örgütünün, yeniden ülke içinde eylemlere yönelme ihtimaline karşı gerekli tüm tedbirlerin titizlikle uygulanması hususundaki kararlılık teyit edilmiştir.
2. Ülkemize yönelik saldırılar gerçekleştiren teröristleri etkisiz hale getirmek, Türkiye'nin hudut güvenliğini sağlamak, bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak, yerlerinden edilmiş Suriyeliler'in yurtlarına geri dönüşlerini temin etmek ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilen "Zeytin Dalı Harekatı" hakkında Kurul'a bilgi sunulmuştur.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Kürt, Arap ve Türkmenler'den müteşekkil Özgür Suriye Ordusu'nun birlikte yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı neticesinde, terör örgütlerinin baskı ve zulmünden kurtarılan Suriyeliler'in harekata gönülden destek vermesinin üzerinde önemle durulmuştur. Türkiye'de misafir edilen ve bölgenin asli sahipleri olan yüz binlerce Suriyeli'nin geri döndükleri yerlerde güven, huzur ve refah içinde yaşayabilmeleri için gereken tedbirlerin hayata geçirilmesi konusundaki çalışmalar değerlendirilmiştir. İşgal ettiği diğer yerlerde olduğu gibi Afrin'de de, çocuk yaştakileri silahlandıran, masum sivilleri canlı kalkan olarak kullanan, etnik temizlik dâhil her türlü insanlık suçunu işleyen bölücü terör örgütünün, DEAŞ ile iş birliği içinde olduğunun uluslararası kamuoyuna bir kez daha hatırlatılmasında fayda mülahaza edilmiştir. Münbiç'teki teröristlerin bir an önce bölgeden uzaklaştırılması gerektiği, aksi takdirde Türkiye'nin, diğer bölgelerde olduğu gibi burada da bizzat insiyatif kullanmaktan çekinmeyeceği belirtilmiştir. Fırat'ın doğusundaki Suriye topraklarında yuvalanan teröristlerle ilgili de aynı kararlılık içinde olduğumuz vurgulanmıştır. Suriye'nin yanı sıra, Sincar ve Kandil başta olmak üzere, Irak'ın çeşitli yerlerinde de ülkemize saldırmak üzere yerleşen bölücü terör örgütünün bölgedeki faaliyetlerinin, öncelikle Irak devleti tarafından önlenmesinin beklendiği, bunun mümkün olmaması hâlinde ise bizzat Türkiye tarafından engelleneceği ifade edilmiştir.
4. Dönem içerisinde bazı ülkelere yapılan ziyaretler ve münferit görüşmeler ile diğer dış siyasi gelişmeler hakkında Kurul'a bilgi arz edilmiş, izlenebilecek stratejiler konusunda değerlendirmelerde bulunulmuştur.
5. Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki gelişmeler hakkında genel bir değerlendirme yapılmış; bilhassa Yunanistan'ın iyi komşuluğa aykırı tutum ve davranışlarının tarafımızdan hassasiyetle takip edildiği ifade edilmiş, Türkiye'nin hak ve menfaatlerinden asla taviz verilmeyeceği karar altına alınmıştır.