Turgutlu Kent Konseyi Kadın Meclisinden Basın Açıklaması

Turgutlu Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Fatma Arıtürk imzalı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Dünyada ve ülkemizde yaşanmakta olan tüm olumlu gelişmelere rağmen, kadına yönelik şiddet, ülkemizde ve dünyada halen önemli sorun olmaya devam etmektedir.

"Ahlakı en güzel olanınız eşlerinize en iyi davrananızdır." diyen Hz. Muhammed, her zaman değer verdiği eşlerine danışır, yardım eder, saygılı ve incelikli davranırdı.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de kadına değer verdi. "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın", "Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir", "Kadının en büyük vazifesi analıktır! İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkıyla anlaşılır”, "Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar", "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur" söylemleriyle bunu sık sık ifade etti. Hayata geçirdiği inkılâplarla da eşitlik ilkesi çerçevesinde kadınlarımızın sosyal, siyasal ve ekonomik haklarını teminat altına almıştır. Öyle ki Türk Kadını, Avrupa ülkelerinden daha önce siyasi haklara sahip olmuştur.

Ancak yine de, toplumumuzda kadına yönelik şiddet olayları, özellikle son yıllarda, üzülerek söylüyorum ki artarak yaşanmaktadır. Küresel bir sorun olan kadına yönelik şiddet, mücadele edilmesi gereken ciddi bir toplumsal sorundur.

Toplumsal yaşamın her aşamasında rastlanan kadına yönelik şiddet olgusu; kadının maddi ve manevi bütünlüğüne ağır zarar vermesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu olmasının yanı sıra, kadının toplumsal yaşama aktif katılımının önüne geçerek sosyal ve ekonomik kalkınmanın önünde bir engel teşkil etmektedir.

Kadına şiddet, yasalara aykırı olduğu gibi ahlaka ve vicdana da aykırı bir davranıştır.

Ülkemizde kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadının insan haklarının güçlendirilmesi konusunda önemli yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Yasal düzenlemelerin yanı sıra çok boyutlu bir toplumsal sorun olan kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak, ancak toplumun her kesiminin, hepimizin ortak ve kararlı mücadelesiyle mümkün olacaktır.

Toplum ve birey olarak yuvasını çekip çeviren, annelik yapan, eşlerine yoldaş olan ve toplumsal hayatta aktif rol alan kadınlarımıza hak ettiği değeri vermeli, kadına karşı şiddetten uzak durmalı, şiddete karşı elimizden geldiğince mücadele etmeliyiz.

1999 yılında BM Genel Kurulu kararı ile kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla ilan edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle tüm kadınlarımızın şiddetten uzak sağlıklı ve huzurlu bir yaşam geçirmelerini dilerim.”