Türkiye'de Elektrikli Araçların Değeri 'Düşmüyor'!
Türkiye'nin En Çok Satan Elektrikli Otomobilinde Değer Kaybı Yüzde Benzinlisinde Yüzde 25!
Elektrikli araçlar tüm Dünya’da ve ülkemizde hızla
yaygınlaşırken, trafikte nadiren karşılaşılan EV modellere
artık her adım başı rastlamak mümkün hale geldi. Ne var ki
aylık bazlı satış rakamlarında yüzde 9,92’lik paya kadar
ulaşan elektrikli araçlara karşın, tüketicilerin hala önyargıyla
yaklaştığı görülüyor. Bilgi kirliliğinin üst düzeyde olduğunu
belirten sektör temsilcilerinden Sarjagel.com Genel Müdürü
Selçuk Nazik, “Elektrikli araçların yangın riskinin yüksek
olduğu ve ikinci elde değer radikal değer kaybının yaşandığı
gibi genel bir kanı var, önyargı yüksek. Halbuki elektrikli
araçlarda bir yangının çıkma ihtimali fosil yakıtla çalışan,
tutuşması çok kolay sıvılarla dolu içten yanmalı modellerden
çok daha düşük. Yine çarpıcı bir örnekle, Türkiye’nin en çok
satılan benzinli otomobili ile en çok satılan elektrikli
otomobilini referans alırsak, 1 yaşına gelmiş, ortalama 15 bin
kilometrede giriş paketi yerli elektrikli SUV’da değer kaybı
yüzde 4’ken, baz donanımlı yerli benzinli sedanda aynı
şartlarda yüzde 25 değer kaybı oluştuğu görülüyor. Elektrikli
araçlardaki düşük ÖTV, ikinci elde de değer kaybını
minimuma indirmiş oluyor.” açıklamasını yaptı.
Elektrikli araçlar dünyasında tüketicileri bilinçlendirme hedefiyle yola
çıkan portallardan sarjagel.com, doğru bilinen yanlışlarla ilgili çarpıcı
tespitlerde bulundu. Şirketin başındaki isim Selçuk Nazik, elektrikli
araçların toplum nezdinde birçok kafa karışıklığına yol açtığına,
ancak bilgi kirliliğinin her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Elektrikli araçlar sürekli güncelleme aldığı için “çöp”
olmayacak
Elektrikli araçların batarya teknolojisi ve mimarisi doğal olarak her
geçen gün yenilenirken, mevcut bataryanın ölümü anlamına
gelmiyor. Elektrikli otomobillerde de tıpkı cep telefonlarında olduğu
gibi batarya revizyonu veya değişimi mümkün oluyor.
Önemli bir noktaya değinen Sarjagel.com Genel Müdürü Selçuk
Nazik “Elektrikli araçlar birkaç yıllık kullanımın ardından çöp
mü olacak? Elbette hayır. Batarya ömrünün tamamlanmasına
kadar geçecek süreçteki AR-GE faaliyetleri doğrultusunda
ortaya çıkan teknolojik yenilikler de mevcut elektrikli
araçlara uyarlanabiliyor, bu bir fırsat, bu araçlar sürekli
güncelleniyor. Yenilenen teknoloji ve batarya ömrünün
tamamlanması doğrultusunda elektrikli otomobiller çöp
olmuyor, batarya revizyonu ve yeni teknolojiye uyumlayarak
kullanıma devam edebiliyorsunuz. Yazılım güncellemeleri
vasıtasıyla tıpkı akıllı telefonlar gibi EV’lere yeni
teknolojilerin uyarlanması farkı mevcut, içten yanmalı
otomobillerde böyle bir prosedür yok.” dedi.
“Yangın riski medyanın lanse ettiğinin aksine çok düşük”
Diğer taraftan EV’lerin yeni ve farklı olmasının etkisiyle medyatik bir
durumda yer aldığını da hatırlatan Nazik, “Elektrikli araçlarda kazalar
ve yangınlar elbette ilgi çektiği için medya veya sosyal medyada
ekstra üzerine gidiliyor. Bu da elektrikli araçlarda çok yüksek yangın
riski olduğu algısını ortaya çıkarıyor. Halbuki bu araçlardaki yangın
riski, Hızla alev alan yakıt ve yağ ile dolu içten yanmalı araçlara göre
çok daha düşük. Hatta güvenlik ekipmanları da çok daha gelişmiş
boyutlarda.” şeklinde konuştu.
Elektriklide düşük ÖTV ikinci el değerini korumaya katkı
sağladı
Değer kaybı konusuna da açıklık getiren Nazik, “İkinci el değer
kaybı açısından baktığımızda enflasyonist dönemler hariç
satın alınan sıfır bir otomobilde plakası takıldıktan sonra marka, model ve kullanım koşullarına bağlı olarak yıllık %10- %30 arasında değer kaybı yaşanır.
İstisnasız tüm otomobillerde değer kaybı oluşur. Tabii son 2
yılda istisnai, tam tersi bir dönem yaşadık. Globalde oluşan
enflasyonist ortam, pandemi ve çip krizinin neden olduğu arz
problemi ile birleşince 2.el araçlar değer yitirmenin ötesinde
değer kazandı. Ancak geldiğimiz noktada arz-talep
dengesinin kurulmaya başlaması ile normalleşme ve
fiyatlarda dengelenme oluşuyor. Bu doğrultuda aldığımız sıfır
km tüm otomobillerde değer kaybı yaşanması kaçınılmaz.
Elektrikli araçlarda da bu değer kaybı yaşanıyor. Şu anda
ilanda olan ikinci el EV’lerin fiyatlarını baz alarak yaptığımız
analizde elektrikli araçlardaki değer kaybı oranının, Avrupa’nın aksine ülkemizde geleneksel araçlara göre daha sınırlı olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Bunu en çok satış rakamına sahip otomobiller üzerinden bir örnekle açıklarsak: Türkiye’nin en çok satılan elektrikli otomobilinde baz
paketinin güncel sıfır km liste fiyatı 1.432.600TL seviyesinde.
İkinci el satış ilanlarını incelediğimizde bu aracın 2023 model,
1 yaşında, 15.000 kilometreye kadar olan aynı özelliklerdeki
modelin satış fiyatı ise 1.350.000TL – 1.400.000TL arasında
değişiyor. Yani sıfır fiyatı 1.432.600TL olan aracın 2.el satış
fiyatı ortalama 1.375.000TL diyebiliriz.
Öte yandan Türkiye’nin en çok satılan benzinli otomobilini ele
alırsak:
2024 model sıfır km kampanyalı liste fiyatı 969.900TL ve bu
aracın 2023 model 15.000 km’ye kadar kullanılmış, aynı
özellikteki ikinci el satış fiyat aralığı 710.000TL – 750.000TL.
Yani sıfır liste fiyatı 969.900TL olan en çok satan geleneksel
araç modelinin 1 yaşındaki satış fiyatı ortalama 730.000TL
seviyesinde. Özetle elektrikli yerli SUV’da değer kaybı yüzde
4, benzinli yerli sedanda yüzde 25 seviyesinde yaşanmış.
Elektrikli araçlardaki düşük ÖTV, ikinci elde de değer kaybını
minimuma indirmiş oluyor. Mantıken çok daha uygun fiyata,
çok daha yüksek kalite, güvenlik, donanım, performans ve
teknoloji özelliklerine sahip otomobil satın alma fırsatı ortaya
çıkıyor.” ifadelerini kullandı.