Ahmet Orhan

19 Mayıs oparasyondur

Ahmet Orhan

''Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” 

Gazi M.Kemal Atatürk

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 19 Mayıs’ı tartışmaların altında idrak etmekteyiz.

Önce İP-HDP örtülü ittifakında, Sırrı’nın sırları ifşa etmesi..

Arkasından boynu kafasından kalın, kimler tarafından pompalanarak şişirilmiş olduğu bizce malum balon şöhret, sanatçı bozuntusu ismi lazım olmayan İP Kadıköy belediye başkan adayı birinin haddini aşan cümleleri.. Genel başkanından sözcüsüne tüm İPlilerin zülfüyarı kurtarma telaşıyla içine düştükleri acınası durumlar..

Bu karmaşa içinde ilahiyatçı televizyon yıldızı, prof. unvanlı Mustafa Karataş’ın, eğer kurgu değilse sonuçları itibariyle tam anlamıyla uçurumun dibine yuvarlanmış birine uzatılmış ip(!) yararı sağlayabilecek, ablasının imdadına yetişen “Türkçülük haramdır” fetvası irad ve imal edişi..

2020 birçok bakımdan geçen yıllardan farklı özellikler taşımaktadır.

Bırakın milli bayram ve günlerin geleneklere uygun olarak kutlanmasını, dinimiz İslam’ın farzlarını terke mecbur bırakan, camileri kapatan, cuma cemini ortadan kaldıran korona musibeti, üretimden sosyal hayata tüm faaliyetleri ya durdurmuş ya da kısıtlamıştır.

Yaşamakta olduğumuz salgın nedeniyle bu yıl törenlere katılmamak için hasta raporu olan devlet erkanı yoktur.

Bu yıl 23 Nisan da olduğu gibi ciddiye alınacak bildiğimiz anlamda 19 Mayıs kutlama ve gösterileri de yoktur.

19 Mayıs nedir, ne değildir diye düşündüğümüzde karşımıza birbiriyle çelişen anlayış ve kavrayışlarla karşılaşırız.

Tüm tarafların üzerinde müttefik oldukları ve tartışmaya gerek görmedikleri husus 19 Mayıs 1919’un tarihimizdeki özel günlerden biri olduğudur.

19 Mayıs, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının (23 subay ve sivil, 25 er ve erbaş) olmak üzere 79 kişinin16 Mayıs öğle sonrası İstanbul’dan yola çıkarak 19 Mayıs cuma sabahı saat 6 sularında Samsun limanı Tütün İskelesi’ne varışıyla başlayan ve yeni bir devletin kuruluşuyla sonuçlanan yolculuğunun adıdır.

Çıkarılan kanunla 1938 yılından itibaren Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanan 19 Mayıs 1980 sonrası Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı adını almıştır.

Elbette bu milli günü bayram olarak kutlamamıza vesile olan günün kahramanı, devletimizin kurucusu Gazi M.Kemal Atatürk’tür.

Burada tartışma konusu olan husus, Osmanlı Sultanı Vahdettin tarafından Atatürk’ün resmi olarak İngiliz Komiserliğine beyan ettiği işgale henüz konu olmamış Anadolu topraklarındaki milli uyanışı durdurmak, Sevr kararlarına tam bir uymanın temin edilmesi belirtilmiş olmasına rağmen gerçek niyetin ne olduğudur.

Son yıllarda ortaya çıkan belgelerin ışığında birçok tarih araştırmacısının yorumu, günün şartlarına göre en üst düzeyde maddi ve manevi donanım ve destekle Mustafa Kemal’in 9.Ordu Müfettişi unvanıyla bizzat Sultan tarafından özel yetkilerle görevlendirildiği ittifak edilen bir husustur.

Son zamanlarda yayınlanmış olan tarihçi Murat Bardakçı’nın eserindeki belge ve anlatımlara göre 

19 Mayıs, Osmanlı’nın devlet operasyonudur.

Operasyon; kelime anlamı olarak, belirlenmiş bir hedefe ulaşmak için ortaya konan plan ve işlemlerin tümüdür. 

Görünen amacın dışında gerçek amacı Zat-ı Şahaneleri Osmanlı Sultanına küçük de olsa bir hükümranlık bölgesi temin etmek olan bu operasyonu Mustafa Kemal, uyguladığı stratejiyle adım adım yeni bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla sonuçlanacak hale getirmiştir.

19 Mayıs 1919, tarihe altın harflerle yazılmış bir operasyondur.

Atatürk’ün başından beri zihninde olan bu fikri gizleyerek bir plan dahilinde hareket etmesi, onun büyük devlet adamı ve lider olduğu gerçeğini ortadan kaldırmak bir yana bilakis üstün bir stratejik akla sahip olduğunun açık delilidir.

19 Mayıs, taşıdığı tarihi özellikleri üstünden tartışmalara neden olurken, onun bayram olarak kutlanmasında 

23 Nisan’ın TBMM’nin kuruluş günü olması dışında Çocuk Bayramı olarak kutlanmasındaki mantıkla, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanması da ayrı bir tartışma konusu olarak devam ede gelmektedir.

Bayramlar başka bir bakımdan olayları yeniden değerlendirip yorumlama günleridir aynı zamanda.

Bu itibarla farklı fikirler çerçevesinde değişik algılayışların olmasını normal kabul etmek gerekir.

Bayram sırasında Türk gençlerinin ortaya koydukları sportif görsel şölenler, milletimizde yüksek bir ilgiyi doğurmasının yanında, batı kültürüyle İslam’ın damgasını vurduğu öz kültürümüzün çatıştığı gerçeği tüm çıplaklığıyla ortada durmaktadır.

Batının sömürgeci zihniyeti karşısında onun kültürüne hakim unsurları özümsemeye çalışan tüm doğu toplumlarında olduğu gibi milletimizin de batı hayat tarzıyla çatışma halinde olduğu net olarak görünmektedir.

Ne yazık ki gençlerin sosyalleşmesinde önemli bir fonksiyonu olan 19 Mayıs kutlamalarına, geride kalan100 yıla rağmen toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklayan bir özellik kazandırmakta Devletimiz yeterince başarılı olamamıştır.

Amerikan toplumunda liseli gençler için her türlü çılgınlığın yapılabildiği mezuniyet baloları ne kadar önemliyse Türk gençliği için de 19 Mayıs’ın gösterileri o kadar önemlidir.

15–18 yaş aralığındaki gençlerimize bir takım içinde kendini ifade edebilme imkanı yaratan, takım halinde ortak bir amaca yönelten 19 Mayıs spor gösterileri başlangıcından son sahnesine kadar çok önemli ve yararlıdır.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı hazırlıklarının sahip olduğumuz tecrübelerle eğitimin parçası olarak öğrenim yılına yayılan bir ortak çalışmayla sürdürülmesi, Türk Gençliğine ve dolayısıyla geleceğimize yapılmış en önemli yatırım olacaktır.

Yaşadığımız çağda spor etkinliklerinin milli bir sosyalleşme ve kaynaşma yöntemi olduğunu unutmadan, folklor uzmanı, zeybek oyunlarının derleyicisi, Türk Milli Olimpiyat Komitesinin kurucusu, Ordu Mv. eğitim ve spor adamı Selim Sırrı Tarcan’ın medeni dünyayı kast ederek “her millet fikirle beden arasında bir denge tesisine çalışmaktadır” sözünü akıldan çıkarmamakta fayda vardır.

101. yılında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı; 

Tartışmaların dışında yurdumuzun her tarafında bir yıla yayılan hazırlıklarla, muazzam spor gösterileri eşliğinde sağlıklı günlerde kutlanması dileklerimle, 

Bu tarihi kendine doğum günü yapacak kadar önem atfeden Atatürk ve dava arkadaşları ile bu vatan uğruna can vermiş tüm şehitlerimize rahmet, minnet ve şükran duygularımla anıyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları