Ahmet Orhan

Asgari Ücret Çıkmazı

Ahmet Orhan

 

Asgari Ücret Çıkmazı

 

Türkiye aylardır 2025 yılbaşından itibaren uygulanacak asgari ücret, çalışan ücretleri ve emeklilerin maaşlarının ne kadar artacağını hararetle tartışmaktadır.

 

Hükümetin sürpriz bir yöntemle asgari ücretin %30 artışla net 22.104 lira olacağını açıklanması, Türk halkının büyük çoğunluğunda hayal kırıklığı yaratmıştır.

 

Gözler şimdi de umutsuzca memur, memur ve işçi emeklilerinin maaşlarına uygulanacak zam oranına çevrilmiştir.

 

Uzmanların tahmini söz konusu artış oranının %20’nin altında olacağı şeklindedir.

 

Bilindiği şekilde asgari ücret, bir kişinin çalıştığı işte alacağı en düşük maaştır. 

Türkiye’de geçtiğimiz yıllara kadar tarım ve tarım dışı sektörler için farklı belirlenen asgari ücret, artık tüm sektörler için belirlenmektedir.

Asgari ücretin altında ücret verilmesi devlet tarafından yasaklanırken, aksine hareket edenler için cezai sorumluluk mevcuttur.

 

Türkiye’de asgari ücretin hesaplanmasında esas alınan 4 kişilik bir ailenin geçinmesi için ihtiyaç duyulan ekonomik gereklerin “yaşam maliyeti” olarak tanımlanması mümkündür.

Gıda, giyim, kira, enerji ve diğer zorunlu harcamaların az veya çok artış göstermesi, yaşam maliyetinin artmasına neden olurken ücretlerin bu artışlar karşısında yetersiz kalması sonucunu doğurur.

 

Türkiye’deki zorunlu harcamalardaki artış oranının genel fiyat artışlarının üzerinde seyrediyor olması ne yazık ki tüm ücretlilerin geçim sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır.

Maalesef ülkemizde aşırı kar beklentisi çok yaygın bir durumdur.

 

Tüm ürünlerde, her talep ettiğinizde fiyat artışlarına şahit olmak sıradan bir durumdur.

Görevli devlet kurumlarının tüm tehdit ve uyarılarına rağmen fiyat artışlarının önlenmesi mümkün olmamaktadır.

 

2000 yılında 150 ABD doları olan asgari ücret, bugünkü seviyesi olan 630 ile en yüksek rakama ulaşmış olmasına rağmen niye halkta memnuniyet yaratmamıştır sorusunun cevabının aranması yerinde olacaktır.

 

Bu sorunun tek bir neden ile cevaplanması mümkün değildir.

 

-Öncelikle yukarıda da belirttiğimiz gibi zorunlu harcamalardaki artış oranı enflasyonun çok üzerinde gerçekleşmektedir.

-İşte bu nedenle evvel emirde asgari ücret kısa sürede etkinliğini kaybetmektedir.

-Millet olarak zaman zaman dile getirilmiş olsa da asgari ücret ne yazık ki neredeyse ortalama ücret haline gelmiştir.

-Türkiye’de çalışanların %50’si asgari ücretliler olurken, günümüz itibariyle ortalama ücret asgari ücretin ancak %30 fazlasına ulaşarak yıllara göre düşmeye devam etmektedir.

 

Türkiye asgari ücretle çalışanların ülkesi haline gelmiştir.

 

Türkiye eğitim, beceri, üretime katkı gibi kıstaslar göz önüne alınarak ücretlerin, serbestçe pazarlık usulüyle belirleneceği bir ortamı yaratmak suretiyle asgari ücret çıkmazından ancak kurtulabilir.

 

İyice bozulmuş olan milli gelirin daha adil paylaşımını temin etmek için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.

 

Adil bir paylaşım için gerekli adımlar atılmazsa milli gelirden fahiş pay alan servet sahipleri ve bu ortamın yaratılmasına neden olan siyasetçiler en çok zarar görenler olacaktır. 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları