Belediyecilik, kanun, nizam ve kurallara uyulması halinde basit bir iştir. Bu işi yaparken olağan üstü yeteneklere değil, milletin hakkına sahip çıkacak, Allah’tan ve kanundan korkan kuldan utanan insanlara ihtiyaç vardır.
Belediye teşkilatları, insanların toplu yaşamasını mümkün kılan her türlü hizmetin yerine getirilmesi için ortaya çıkmış organizasyonlardır.
Büyük sayılara ulaşan insanların ortaya çıkardığı yerleşim birimlerinde su, kanalizasyon, yol, park yapımının sağlanması zabıta hizmetlerinin yerine getirilmesi bu hizmetlerin başlıcasıdır.
Netice olarak Büyükşehir yapılanmalarını bir tarafa bırakacak olursak Belediye;
Zabıta
İmar Fen İşleri
Temizlik İşleri
Sosyal Birimler
Ve Bu İşlerin Yürütülmesinde ihtiyaç duyulan birimlerden ibarettir.
Ortak yaşamın sınırlarının belirlendiği, toplumun haklarına zarar verici faaliyetlerin önlenmesi zabıta hizmetleri kapsamına girer ve belediyeden beklenen hizmetlerin başında yer alır.
Ne yazık ki Türkiye bazı açılardan çağdaş uygarlık hedefinden uzaklaşma görüntüleri ortaya koymaktadır. Bu uzaklaşmanın yaygın örneği olarak da insanların kullanımına ayrılmış olan kaldırımların işgal edilmiş olmasını göstermek pek ala mümkündür.
İşin aslına bakarsanız güzel Turgutlu’da bu safha çoktan geride kalmış, fiilen sokak ve cadde kapatmaya varan işgaller yaşanmaktadır.
Oysaki sokak ve caddelerde kalıcı işgallerin önlenmesi sadece belediyenin değil bizzat devletin müdahale ederek ortadan kaldırması gereken bir suçtur.
Yaşanan kötü örnekler kötü yönde gidişi tetiklemiş ve ihlallerin yaygın ve genel bir hal kazanmasına neden olmuş, yapılması gereken mücadeleyi neredeyse imkansız hale getirmiştir.
Turgutlu bu disiplinsizlik nedeniyle çağdaş bir kent olmaktan uzaklaşarak “büyük köy” olma yolunda koşarak ilerleyişine devam etmektedir.
Turgutlu ve Belediye deyince imar konusuna girmemek elbette olamaz. Gerçi bu günlerde ülkemizin yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle inşaat faaliyetlerinin durma noktasına gelmiş olması konunun popülerliğini ortadan kaldırmıştır.
Turgutlu ölçeğinde olan kentlerde rastlamadığımız bir uygulama 5 yıldır Turgutlunun çanına ot tıkamış, yapılan suiistimallerle dedikodu kazanını alabildiğine kaynatmıştır.
Yaşanan olay, Turgutlunun büyük çoğunluğunda uygulanmakta olan imar planına göre zemin artı 3 katlı yapılarda uygulama mecburiyeti olan asansörü zorunlu olmaktan çıkarma ve balkon çıkmalarına onay vermek için mevzuatı arkadan dolanarak aşılması karşılığında para alınmasından ibarettir.
Akhisar’da, Salihli’de aynı durumda bir tane yapı bulunmazken Turgutluya reva görülen ise kısa vadede bazıları için kazançlı gözükse bile zaman içinde halkın da sızlanmasına neden olacaktır.
Yapılan uygulama nedeniyle Turgutlu Belediyesi rüşvet iltimas ve keyfilik batağına batmış, belediyeyi yöneten kadrolara ve çalışanlarına güven tamamen ortadan kalkmıştır. (Gerçi yaşanan sürecin sonucunda halk gerekli cezai uygulamayı seçimi kaybettirerek yapmıştır.)
Şüphe ve rüşvet şeytanı şişeden çıkmış onu yeniden şişesine sokmak hiçte kolay olmayacaktır.
Belediyecilik;
Mevcut yolları, kaldırımları söküp yeniden yapmak,
Çalışmakta olan işçileri kovup kendi adamlarını işe almak,
Kendi yaptığı yolu beğenmeyip yeniden yapmak,
Seçim meydanlarında verdiği sözleri tamamen unutmak,
Rica minnet iş yapmak, adam kayırmak peşkeş çekmek,
Görevlendirmelerde liyakat yerine yandaşlığa öncelik vermek değildir.
Belediyecilik;
Kanunsuz yollarla, bir şekilde kitabına uydurarak halka hizmet verdiğini düşünerek, aldığı rüşveti kendine hak görmek hiç değildir!..
Belediyecilik;
Kanun, nizam ve kurallara uyulması halinde basit bir iştir.
Bu işi yaparken olağan üstü yeteneklere değil, milletin hakkına sahip çıkacak, Allah’tan ve kanundan korkan, kuldan utanan insanlara ihtiyaç vardır.
Belediye Başkan ve kadrosundan beklenen;
Şehrin çöplerinin toplanması,
Yolların çağdaş bir kente yakışan şekilde yapılması,
Temiz ve yeşil doğal çevreninin oluşturulması,
Belediye çalışanlarının fakir milletten aldığı maaşlar karşılığında en verimli şekilde çalışmasının temin edilmesi, Zabıta hizmetlerinin eksiksiz ve eşit şekilde yapılması, Kendisine teslim edilen halkın ortak mal ve kaynaklarına titizlikle sahip çıkmasıdır.
Temennimiz Turgutluda yanlışların ortadan kalkması, halkın güvenini kazanmış bir belediyenin yeniden hayat bulmasıdır.
