Soysa Medya organlarında, 5 ay kadar sonra yapılacak olan yerel seçimler nedeniyle muhtemel adaylara dair haberler, gerek aday olmak isteyenlerin ve taraftarlarının, gerekse vatandaşların talepleri doğrultusunda yazılı basının yanısıra yer almakta.
Doğal olarak da Türkiye’nin en yüksek gelişme potansiyeline sahip şehirlerinin başında yer alan Turgutlu’da da her partiden çok sayıda aday adayının ismi bu organlarda yer almakta.
Bunlardan bir kişinin gerek yapılan anketlerde isminin üst sıralarda geçmesi, gerekse yayınlanan bol fotoğraflı haberlerde siyasetçilerle yer alması, beni 2009 yerel seçimleri sürecinde milletvekili olarak yaşadıklarıma götürdü.
Rakipleri karşısında bahsi geçen kişinin reklâmını yapar duruma düşmemek için yaşadıklarımı isim vermeden sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Manisalı hemşerilerimin verdikleri oylarla beni görevlendirdikleri bilinciyle MHP’nin 2009 yerel seçimlerinde Turgutlu’yu yönetme ehliyetine sahip ve halk tarafından desteklenerek belediye başkanlığı görevine layık göreceği isimler üzerinde çalışmaya, istişaraler yapmaya başladığımda açık ara bir şahsın öne çıktığını gördüm.
Bu durum, benim ilgili kişiyi MHP adayı yapma noktasında çalışma yapmama neden oldu. Çeşitli istişareler sonrasında şahsı bana tavsiye eden partimizin yöneticisi ile birlikte kendisine MHP başkan adayı olma teklifini götürdüm.
Yaptığımız görüşmede adaylık ilanından önce işinde bazı düzenlemeler yapması gerektiğinden bahisle bilahare adaylığını açıklamaya karar verdik. İsmini benim dışımda birkaç kişinin bildiği iş adamını kamuoyundan saklamayı başarmıştık.
Ben bu süreçte adayımızın ismi konusunda, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde görevli genel merkez yöneticilerinden gerekli onayı, bizim uygun gördüğümüz tarihte adayı kamuoyuna takdim etmek üzere aldım.
Bu arada yaşanan diğer olaylara dalmadan adaylık ilanına gelecek olursak; bizim başkan adayıyla adaylık açıklamasını yapmak üzere Salihli’de bir restoranda baş başa görüşmek üzere bir araya geldik.
Ben aday tanıtım toplantısının detaylarını tarihi dahil planlamayı umarken büyük bir şokla karşılaştım. İnanılır gibi değildi, aylardır üzerinde çalıştığım adaylık süreci çöküyordu. Bana ifade edilen gerekçe ise olayın kendisinden de daha inanılmazdı. Neymiş efendim18 yaşını doldurmamış oğlu işyerinde görevi kabul etmiyor yüksek öğrenim yapmak istiyormuş. Yapması beklenen işte kasada oturmak!
Cinler tepeme çıktı, tabi ağzıma geleni söylemeye başladım, havayı yumuşatmak için yeniden durumu değerlendireceğini söylemesi sonrası ayrıldık.
Tüm bunlar yaşanırken bugün MHP’ye ihanetleri tescillenmiş şahıslar Turgutlu da beni yıpratmak partililerim ve halkın gözünde itibar kaybettirmek üzere fitne kazanını fokur, fokur kaynatmaya başlamışlardı bile.
Ne gariptir ki bir numaralı fitne konusu ise beni yarı yolda bırakan aynı şahsı amcazadem Serhat Orhan’ın rahat bir seçim kazanması için aday göstermememdi.
Bu fitneyi boşa çıkarmak ve şahitlendirmek üzere yanıma o günlerde MHP yönetim kurulu üyesi olan Sayın Hasan Hüseyin Coşkun ve Ahmet Savrim’i alarak güya çok istenen adayımızın yanına gittim. Aylar önce adaylığı konusunda anlaşmamıza rağmen kendisinin ileri sürdüğü mazeretle aday olamayacağını arkadaşların huzurunda bir defa daha teyit etmesini istedim. Olay böyle kapanmıştı, ama gerçek nedenini de merak ediyordum. Yaptığım araştırmalar sonucunda öğrendim ki, birileri seni MHP’ye aday yaparım ama bana şunu ver bunu ver gibi bazı taleplerle yanına gitmiş, koca şehri yönetmeye talip arkadaş çok korkmuş bu taleplerde bulunanlar yarın bana çöker, benden neler istemez diyerek adaylıktan vazgeçmiş.
İşte böyle sevgili dostlar en ciddi olayda bile sıradan bir cesareti ve bir duruşu olmayan bu kişiler üzerinde algı operasyonu yapılarak Turgutlu’ya başkan yapılmaya çalışılması son derece manidardır.
Bu vesileyle bir şeyi de duruma uygun olması nedeniyle sizlerle paylaşayım.
Birlikte siyaset yaptığım Sayın Hüseyin Koşar bu tür insanlar hakkında “Ahmet bey Turgutlu’da bazı isimler vardır ki bunlar her seçimde isimlerinin aday olarak geçmesinden menfaat umarlar, aday olun dediğinizde aday olacak cesareti gösteremezler, onlara adlarının kamuoyunda konuşulması yeter” deyişi o günden bu yana kulağıma küpe olmuştur.
Sevgili hemşerilerim, kıymetli gençler gelin sizi yarı yolda bırakma ihtimali yüksek, seçim rantçılarından uzak durun. Hangi partiden olursanız olun içinizden şehri yönetme ehliyetine sahip, geçmişte birlikte koştuğunuz partinizin başarısı için ter döktüğünüz insanları aday çıkararak seçimden seçime rant toplamaya çıkan tatlı-su adaylarından uzak durun.
