Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri ile oynamayı öngörenler ya gaflet içindedir ya da ihanetin tam ortasında. Anayasa’nın 4. maddesi açık ve net: Cumhuriyetin şekli değiştirilemez, nitelikleri tartışılamaz, hatta teklif dahi edilemez. Ancak bazı çevrelerin, bugün hâlâ bu maddeleri tartışmaya açmaya cesaret etmeleri, ülkenin temel değerlerine bir saldırı niteliği taşımaktadır. Bu durum, yalnızca bir hukuk tartışması değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in kazanımlarına ve Türk milletinin onurlu mücadelesine bir saygısızlıktır.
Cumhuriyetin Temel Nitelikleri Neden Hedefte?
Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlık mücadelesiyle kurulan, laiklik, demokrasi ve sosyal hukuk devleti gibi modern ilkeler üzerine inşa edilmiş bir devlettir. Ancak ne yazık ki, bu ilkeler sürekli olarak bir takım karanlık odaklar tarafından hedef alınmaktadır. Ülkenin çağdaş ve laik yapısından rahatsız olanlar, Cumhuriyetin niteliklerini aşındırmak için her fırsatı kullanmaktadır. Bunu bazen "değişim" adı altında yaparlar, bazen de "milletin iradesi" gibi popülist söylemlerle süslerler. Ama gerçekte amaçları bellidir: Cumhuriyetin temellerini zayıflatmak, devleti şekil değiştirmeye zorlamaktır.
Anayasamızın 4. maddesi, Türkiye'nin bağımsız ve laik yapısını güvence altına alırken, bu ilkelerle oynamayı düşünenlere karşı da bir kalkan görevi görür. Ancak bu kalkanı zayıflatma çabası içinde olanlar, devletin temellerini sarsma pahasına kendi siyasi projelerini dayatmaya çalışıyorlar. Bu girişimler yalnızca hukukun değil, toplumun temel birliğinin de altını oymaktadır.
Değişim Adı Altında Geriye Gidiş
Her fırsatta "değişim" talep edenlerin neyi değiştirmek istediklerine dikkat etmeliyiz. Anayasa’nın değiştirilmez maddeleri, bu ülkenin temel taşlarıdır. Bu taşları yerinden oynatmak isteyenler, aslında Türkiye’yi geleceğe taşımak değil, geri götürmek istemektedir. Cumhuriyetin niteliklerini değiştirmek, bir ülkenin kimliğini, karakterini ve ruhunu değiştirmek demektir. Bu, sadece birkaç kelimeden ibaret bir değişiklik değildir; bu, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesiyle kazandığı onurlu duruşa ihanet etmek demektir.
Bu “değişim” söylemlerinin altında yatan asıl niyet, Türkiye'yi yönlendiren değerlerden koparmak, ülkeyi otoriter bir yapıya sürüklemektir. Bu kişiler, demokrasiyi zayıflatmak, laikliği tartışmaya açmak, toplumu kutuplaştırmak peşindedirler. Onlara göre Cumhuriyetin ilkeleri esnetilebilir, hatta yok edilebilir. Ama biz biliyoruz ki, bu tür girişimler, ülkenin istikrarını yok eder, toplumsal barışı bozar ve geleceğimizi karartır.
Değiştirilemez Maddeler Neden Bu Kadar Önemli?
Anayasanın ilk üç maddesi, Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü ve cumhuriyetin temel niteliklerini güvence altına alır. Bu maddelerle oynamak demek, bu ülkenin modernleşme ve demokratikleşme çabalarına doğrudan bir darbe vurmak demektir. Bu maddelerin korunması, Türkiye'nin sadece bugünü değil, yarınları için de hayati bir gerekliliktir.
Bunlar, sıradan maddeler değil, ulusal bağımsızlık mücadelesiyle yazılmış maddelerdir. Birilerinin kısa vadeli çıkarları uğruna bu ilkeleri tartışmaya açması, hem topluma hem de tarihimize ihanettir. Bu maddeler, Türk milletinin omurgasıdır ve asla dokunulamaz!
Tarih, Bu İhaneti Affetmez
Bugün Anayasanın değiştirilmez maddeleri üzerinde oynamayo düşünenler, yarın milletin vicdanında mahkûm olacaklardır. Bu millet, Cumhuriyet’i kurarken hangi bedelleri ödediğini asla unutmaz. Atatürk ve silah arkadaşlarının mirasına ve bu ülkenin bağımsızlık mücadelesine sahip çıkmak, sadece geçmişe bir borç değil, geleceğe bir görevdir.
Anayasayı değiştirmek isteyenlerin unuttukları şey şudur: Bu millet, bağımsızlığına ve Cumhuriyetine kast edenleri affetmez.
Sonuç olarak, Anayasa’nın değiştirilmez maddeleri sadece birer hukuki metin değil, bu ülkenin kimliğini ve geleceğini belirleyen temel taşlardır. Bu taşları yerinden oynatmaya çalışanlar, sadece bir anayasa değişikliği yapmaya kalkışmaz; Türkiye'nin kaderiyle oynamaya yeltenirler. Ancak tarih, bu ihaneti affetmez.
Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkanlar, bu girişimlere karşı dimdik ayakta durmaya devam edecektir. Çünkü bu ülke, Cumhuriyetle yükselmiş, Cumhuriyetle var olmuştur. Vesselam.