Haşim Karataş

FİTNE SEVİCİLER TURGUTLU'DA FİNK ATIYOR

Haşim Karataş

Turgutlu'da son zamanlarda bazı kesimler tarafından fitne ile yürütülen sistematik bir fitne algısı yayılmakta, bu algı toplumları oluşturan bireyler arasında en hafif tabir ile kalp kırıklığı küskünlükler ve nedeni bilinemeyen düşmanlıklar oluşturulmakta...

Her dönem olduğu gibi ''SERMAYENİN KÖLESİ OLMUŞ '' bazı kesim ve gruplar tarafından çıkar ilişkileri esas alınarak, Turgutlu’muzda fitne ateşi yakılmış durumdadır. Egomanyalarını tatmin etmek adına, adeta sapkınlık içerisinde oldukları görülmekte, özellikle de sosyal medya da Türk örf ve adetlerine uygun olmayan, kültürümüze de bağdaşmayan, .insanlık dışı davranışlar sergilediklari görülmektedir. 

Bu kişiler adeta yüzsüzlüğü benimsemiş, ACİZ basireti ve zihni kapalı, zürriyetsizler, egemonyası kirli oyunlarına herkesi alet etme çabası içine girmişlerdir. Bu aşama kahvehane sohbetlerinin yanı sıra, sosyal medya aracılığı ile hızla yayılmaktadır. Bu söylemlerin vede dedikodulamrın önüne geçilememekte çok çirkin bir hal alan, bu tehlikeli fitne ateşinin karşısında her kesimin, herkesin, çok dikkatli, tedbirli vede sabırlı olması gerekmektedir.

Dolayısıyla bu şahsiyetler kişiliklerini kaybetmiş olmakla beraberinde her türlü şerefsizliği, her türlü çirkefliği kendilerine ilke edinmiş, iki yüzlü sahtekar, bu davranışlarıda kendine yakıştıran bununlada övünen karekteri olmayan çift karekrekterli kişilerdir. 

Bu tipteki kişi ve kişilerin yaptıklarının yada yapacaklarının sınırı asla yoktur.

Yanlış bir adım telefisi olmayan olayların yaşanmasına sebep olabilir. Bu tiplerde İftira, yalan dolan her türlü sahtekarlık vardır. İnsanları kışkırtıp, yakılan fitne ateşinin etrafına herkesi toplayarak kendilerine bir güç elde etme peşinde olan bu şahsiyetler yakılan bu fitne ateşinin etrafında rant ve düzen kardeşliği yapmaktadır.

Unutulmamalıdır ki; Fitne (çıkarmak), (adam) öldürmekten daha şiddetlidir (kötüdür). (Bakara süresi 191);

İnsanı özelliklerini yitirmiş yaratıkların, fitne ateşini yaktıkları görülmektedir.

Bu müptezellerin sebep oldukları dostluk ve ahde vefa kavramını ortadan kaldırıp, arkadaşlıkları dostlukları tehlikeye atma, çabaları Allah’ın adaleti sayesinde her daim başarısız olmuştur ve her daimde başarısız olacaktır.

Bu haftaki; konumuz ( FİTNE ) Turgutlu’muzda son zamanlarda yaşanan olaylara bakıldığında açık ve bariz bir şekilde görülüyor ki; Fitne ateşi Turgutlu’da alev alev yanmaktadır. Bu yakılan fitne ateşi eninde sonunda fitneyi ortaya atanları yakıp kavuracaktır.

Bu haftaki yazımda esas aldığım tek husus kimseyi kırmadan incitmeden yazım ile duygu ve düşüncelerimi;...

''Siz değerli ve çok kıymetli okurlarımla paylaşmaktır. 

Toplumun birlik ve beraberliğini bozan en derin, en keskin dinamiklerden biri fitne olayıdır. Bireysel bir söylem olsa da doğrulukla uzaktan yakından alakası olmasa da, yalandan iftiradan besleniyor olsa da yıkıcı gücü çok ama çok yüksektir. Fitne bozulma, kirlenme, kokuşma, yozlaşma, itikaden sapma, maddi-manevi kirlilik, karışıklık, kışkırtıcılık, ıslahın zıddı olarak görülür ve bilinir.

( FİTNE )...

İnsanlar üzerinde maden ocaklarında patlatılan dinamit etkisi yapmakta mahirdir.

Nasıl ki maden sahalarında koca koca kayaları, kütleleri parçalamak için dinamit kullanılıyor. Toplumları parçalamak için de bilinçli fitneler üretilmekte ve bu üretilen fitneler toplum arasında dolaşmaya servis edilmektedir.

İstiklal Marşımızın şairi; Mehmet Akif Ersoy da bir sözünde şunu beyan eder;

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” 

Gerek bireysel gerekse toplumsal olarak iki şekil ve biçimde var olan fitneden ve bu fitneleri üreten fitne fücurlardan uzak durmak bunlarla mücadele etmek esastır. Şayet bu konuda duyarsız kalıp neme lazımcılığa bürünürsek bu kasırga bir gün herkesin çatısını başına yıkmakta gecikmeyecektir.

İnsanlar birbirinin kulağına fısıldadıklarında şunu tembihlemeyi de unutmazlar.

Aman benden duymadın,

Aman aramızda kalsın,

Yahu ben sana anlattım sen kimseye anlatma gibi hükmü olmayan tembihleri sıralarlar. Özelliklede küçük yörelerde ve kasabalarda genelde konuya tam hâkim olmamakla birlikte, hiçbir fıkhi, ilmi ve kültürel bilgileri bulunmayan kişiler tarafından çıkarılır.

Bir fitnenin yayılma hızı belki abartılı olacak ama ışık hızına eşdeğerdir.

Toplumlarda asırlardır önüne geçilmeyen fitneyi yüce dinimiz büyük günahlardan saymış ve ilahi kitabımız Kur’an-ı Kerim’de fitne  için bir çok ayetlere  rastlamak mümkün. Bunların en dikkat çekeni; Bizler yaşadığımız süre içerisinde her daim bir fitnenin içerisinde kala kalacağız.

İyi ya da kötü olmak bizi fitneden korumaz;

Bizi ancak fitneden bilgili olmak, öğrenmek, sabretmek ve daha önemlisi o fitnenin yayılmasına vesile olacak anlatımlardan kaçınmak bizi bir nebze de olsa fitneden korur.Fitne bazı yörelerde normalin dışında başka sıfatlar yüklenilip kullanılmıştır mesela, bu kadar güçlü olan fitne karşısında gafil avlanmamak maharet ve bilgelik ister.

 Büyük ilim adamı ve düşünür Farabi bir sözünde;

“Evvela doğruyu bilmek gerektir; doğru bilinirse yanlış da bilinir ama evvelâ yanlış bilinirse doğru bilinmez.”

Bizlerin güçlü yarınlar için ilimden uzaklaşmadan daha çok bilgi edinmemiz, daha çok çalışmamız, bireysel olarak insanı erdemlere tutunup adil bir yaşamı tercih etmemiz gerekir. Fitneye varacak yahut yol açacak haksız eleştirilerin, derin yaralar açacak tefrikaların, kalp kırmalara yol açacak çiğ ve nahoş sözlerin öznesi olmamalıyız.

Bizler birlik beraberlik içinde olduğumuz sürece ve kendimizi bu fitne odaklarından uzak tuttuğumuz sürece, bu fitne fücura tefrikalara yenilmez ve toplum olarak, gelecekte çok güzel günlerin bizi beklediğini hep birlikte görebiliriz.

Bir ayrı parantez açmak istiyor ve yazıma şu sözlerle son vermek istiyorum.

Bu sahtekarlar kendilerini çok akıllı ve ileri zekalı falan sanıyorlar.

Bilinmelidir ki; Zeka su gibidir, akacak yolunu muhakkak bulacaktır ve hiç bir kimse bunu engelleyemeyecektir.

Akıllı insan sabrını ve zekasını kullanan insandır.

Allah Sabredenlerle beraberdir. ( Bakara Suresi: 153 ).

Bir husus asla unutulmamalıdır.

Yaşadığımız şehir çok küçük ve herkes kerkesi bilmekte ve tanımaktadır. Ümid ediyorum ki elbet herkes yaptığı yanlışın farkına en ksıa zamanda varacaktır.

Fitne ve fücurların fink attığı, Turgutlu’muzda sizleri bu musibet karşısında rabbim korusun diyorum.

Siz değerli okurlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyor, sağlıcakla kalın temennisi ile en sevgiliye emanet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları