Haşim Karataş

Şimdiden Kaybetme Korkusu Sarmış Etraflarını!

Haşim Karataş

Böyle bir başlığı niçin kullandım. Eğer duyduklarım doğru ise bu kadar küçülenlere az bile olduğunu düşünüyorum. Değerli ve çok kıymetli okurlarım öncelikle hayırlı haftala bol kazançlı sağlıklı günler dilerim herşey gönlünüzce olsun. Sizlerden nacizane ricam bu haftaki yazımı sonuna kadar dikkatle okumanızdır. Bu hafta aslında sizlerin karşısına ülkemiz gündemine dair bir konuyla çıkmayı herkesin bildiği konulardan birisi olan Kerkük yani kardeşlerimiz Türkmen diyarı hakkında bir yazıyı kaleme almayı istiyordum.

Ancak bu hususta; Türk Milleti gereken cevabı veriyor. Kardeşlerine sahip çıkıyor. Siyasi Partiler Ulusal gazeteler bu konulara eğiliyor. Bu sepeplerle bende birkaç gün önce duyunca inanamadığım bir konu ile sizlerin huzuruna çıkma kararı almış bulunmaktayım ve devamında Turgutlu’da siyasi kulislerde konuşulanlara ve değerlendirmelere dair yapmış olduğum bir araştırmayı bu hafta ki yazımda kaleme almayı kararlaştırdım.

Gelecek olan yerel seçimlerde araştırmalarıma bakılırsa bir önceki seçime benzer bir tablo ile karşılaşacağımız görülüyor. Yerel seçimlere 1 yıldan fazla bir süre olmasına rağmen şimdiden birilerini kaybetme korkusu sarmış. Bunu neden mi söylüyorum. İşte bu yüzden! Öğrendiğim kadarı ile geçtiğimiz günlerde bir ulusal medyada bir haber çıktı bizlerde bu habare ilgi gösterdik ve yer verdik çünkü haber değeri olan sözler ve cümleler vardı habern içeriğinde konuyla ilgili muhabir arkadaşımızla yaptığım görüşmede bu haberle ilgili sorun yaşadığını duydum ve bu beni üzdü. bu nedenle yazımda bu konuya yer vermeye karar vermiş bulunmaktayım.

Şöyle; Kendilerinden randevu istenmesine rağmen. Bir tarafta; söyleyecek bir şeyinin olmadığını düşünüp randevu vermeyen bir başkan. Diğer bir tarafta; Söyleyecek bir şeyinin olduğunu düşünüp randevu veren bir diğer başkan. Bir de her iki başkandan da randevu isteyen bir muhabir var. Şimdi burada kim suçlu? Peki mesele ne? Mesele; yeni başkandan ısrarla aramasına rağmen randevu alamayan daha sonra Turgutlu’ya dair konularda bir önceki başkan ile irtibata geçim randevu isteyen ve karşılığında olumlu cevap alan bir gazeteci. Her iki başkandan da randevu isteyen ve randevu aldığı eski başkan ile röportaj yapan ve bunu yayınlayan bir muhabir mi suçlu? Yoksa bu muhabire randevu vermeyen veya vermekten çekinen veya sonrada eski başkanla röportaj yapıp yayınlattı diye işinden ekmeğinden etmeye çalışan röportajı yapan muhabirin çalışmış olduğu gazeteye şikayetler eden bu yüzsüz yöneticiler mi yada bu yöneticilerin yanında ki çalışanlarımı suçlu?

Randevu talebine olumlu yanıt vermeyip sonrasında eski başkanla röpörtaj yapılınca bir çalışanı ekmeğinden etmeye çalışmak. Bu ne deli saçmalığı ve iki yüzlülüktür. Her ne olursa olsun yada herne sebeple olursa olsun ekmeği için mücadele eden bir muhabiri şikayet etmeler, rızkını kesmeye çalışmalar, işinden etmeye çalışmalar.Bu ne rezilliktir. Bu davranışın, Ne siyaseten nede ahlaken kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

Eyyy yöneticiler o koltuklara bu insanların sayesinde geldiğinizi unutmayın! İşi düşünce, güzel şeyler yazınca, yada yayınlanınca, bir tane ancak eleştirince, tüh kaka demeler bu davranışlar sizi bitirir. Değerli okurlarım sevgili Turgutlulu hemşerilerim. Soruyorum size?Maaşla çalışan bir muhabirin yapmış olduğu bir röportaj mı önemli, yoksa ne yaptığını bilmeyen yöneticilerin sergiledikleri bu saçma şeyler mi!

Siyasi figürler silkelenin ve kendinize gelin, daha fazla da gözümüzde küçülmeyin. Siz yatın kalkın sabah akşam dua edin. Turgutlu halkının gönlünü nasıl alırız diye. Bu insanların gönlünü almazsanız asıl o zaman işiniz çok zor. İşte o zaman çok pişman olacaksınız. Gerçeği son pişmanlık fayda etmiyor amma! Şimdiler de yediğiniz hurmalar unutmayın seçim zamanı gelir sizi bir güzel tırmalar.

Geçtiğimiz yerel seçimin en önemli sorunu kuşku yok ki; yolsuzluk ve ötekileştirme adamcılık vesair olaylardı. Kaybedilen bir seçmenin bile oyunun ne kadar kıymetli olduğunu herkes gördü. Bir oyun neleri ve sonucu nasıl etkileyebileceğini her siyasetçi ve herkes çok iyi biliyor. Onun için tıpkı geçen seçimde olduğu gibi hatalara düşülmeyin.

Kötü niyetli girişimlere karşı siyasi partilerin şimdiden hazırlıklarının yavaş yavaş başladığını her ortamda siyasi kulislerin yapıldığını biliyoruz.Pekala halen neden? Turgutlu Halkının sorunlarına kimse eğilmiyor. Neden herkes suspus ve kendi kovuğuna çekilmiş bir durumda bunu biliyor musunuz. Ben söyleyeyim. Çünkü herkes biliyor. Önümüzdeki; Yerel seçimlerin kıran kırana geçeceğini. Ama bir gerçek var ortada siyasetçiler, Turgutlu Halkının huzuruna çıktıklarında karşılaşacakları tabloyu biliyorlar. Dolayısıyla korku kaplamış durumda ve biz bu Halka ne söyleyeceğiz diye şimdiden kara kara düşünüyorlar. Bir tek şunu düşünmüyorlar. Çünkü işlerine böylesi geliyor.  

Kırdıkları, ayırdıkları, incittikleri,öteledikleri, seçmenin ve gönüldaşlerının hemşerilerinin yüzüne nasıl bakacaklarını unutuyorlar. Benden tüm siyasi partilere buradan açık bir çağrı. Gelin yol yakınken yaptığınız hatalardan dönün ayırdıklarınızı kayırdıklarınızı ötekileştirdiklerinizi dışladıklarınızı görmezden geldiklerinizi kucaklayın yoksa son pişmanlık fayda etmeyecek bertaraf olacaksınız.

Yazıma yavaş yavaş son verirken sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum. Günün sözü iyi okuyun. "Doğru söz, işine gelmeyenin zoruna gider. "Doğru söyleyenleri hayatınızdan çıkarmaya başlarsanız. Unutmayın bununla birlikte sizde kaybetmeye başlarsınız. Bir daha ki yazımda görüşmek dileği ile hoşça kalın sevgiyle ve dostça kalın.

Saygılarımla.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları