Mustafa Destici, Recep Tayyip Erdoğan'ın rızası olmadan "hiçbir ittifaka ihtiyacımız yok" diye rest çekemez. Bunların hepsi danışıklı dövüş. Muhsin Yazıcıoğlu'nu şehit eden FETÖ'dür.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun raporundaki gizlilik kaldırılarak kamuoyuna açıklanmalıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu en son röportajını Reha Muhtar'a vermişti. O röportajda "bizim tarlayı birileri çoktan sürmüşler" demekle kastettiği; FETÖ'nün suçu ulusalcılara yıkmak için işlediği Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi, Rahip Santoro vs tüm cinayetlerin katillerinin BBP'nin gençlik teşkilatı Alperen Ocakları mensubu olmasıdır. Alperen Ocakları Muhsin Yazıcıoğlu'nun tarlasıdır. Oysa bu tarlayı FETÖ ele geçirmiş ve bu sansasyonel cinayetlerde kullanmıştır.
Merhum Yazıcıoğlu bunu çözdüğü için ve deşifre edeceğinin arefesinde katledilmiştir.
Niye FETÖ'cü savcılar bu cinayetleri hiç ilgisi olmayan kişi ve kurumlara yıkmaya çalışırken bu katillerin mensup olduğu Alperen Ocakları'na hiç operasyon çekmemiştir, hiç düşündünüz mü?
İşte, Yazıcıoğlu'nun katledilmesi ne kadar FETÖ'nün işi ise, Destici'nin de BBP'ye Genel Başkan yapılması da o kadar FETÖ'nün işidir.Destici, BBP başkanı olur olmaz Fetö'nün Zaman Gazetesi ve STV'sinden hiç çıkmamıştır, taaaa 17/25 Aralık sonralarına kadar.Aksini iddia eden varsa arşivler var.
Gerçi FETÖ'nün arşivine ulaşımı da bu hükümet engelledi.Çünkü arşivlerde görmek istemedikleri o kadar malzeme var ki.Peki FETÖ niye ateş olsa cürmü kadar yer yakacak bu tabela partilerini her gün manşetlere çekecek kadar önemsedi dersiniz? Tamamen algı yaratmak için.Bütün siyasi partiler aynı düşüncede diye yaygara koparmak, mügalata yapmak için. Proje davalarını meşrulaştırmaya kamuoyu desteği bulabilmek için.
Onun için, milletvekili koltuğunu bile Recep Tayyip Erdoğan'ın ihsanına borçlu bir tabela partisinin genel başkanının Recep Tayyip Erdoğan'a rest çekmesi hiç inandırıcı değil, önceden kurgulanmış bir oyunda yüklenen rolün gereğidir.
Oyun şudur: Yerel seçimlerde MHP ittifaka razı edilmiş, adaylar belirlenmiştir.AKP bilinçli olarak tabela partisi BBP'yi baştan ittifak dışında tutarak MHP'ye tuzak kurmuştur.Şimdi ise BBP'yi de ittifaka dahil edelim bahanesiyle MHP'nin daha önce adayı açıklanan bazı yerlerde adayın gözden geçirilerek BBP'ye verilmesini isteyecektir .
Oysa ; BBP'nin güçlü aday gösterdiği yerlerdeki adaylar aslında BBP'li değil AKP'lidir.
Recep Tayyip Erdoğan'ın izniyle bu kişiler BBP'den bilinçli olarak aday olmuşlardır.
Bu, oyunun birinci perdesiydi.Oyunun ikinci perdesi şu an devreye sokulmuş olup, AKP, BBP ile ittifak masasına oturmuştur ve göstermelik restleşmeler başlamıştır. Oyunun üçüncü perdesinde de MHP masaya çağrılacak ve bazı belediyeleri BBP'ne devretmesi istenecektir.Bekleyip görelim.
