"Yıl 2014 yer Soma. Facianın bir gün sonrası.
Soma o dönemde karışık ben maden işçisi olarak yerüstünde çalışıyorum fakat kazada bir cok arkadaşımızı yitirdik o aralar ne yapacağımı bilemez bir piskolojiyle aklımı toplamaya çalışıyorum.
Somada bekar evimiz vardı dışarıya çıkıp yakında bulunan bir marketten soda almak için evden çıktım.
ve Yeşil Portakal isimli markete geldim.
Soma belediyesi az ileride araları yüz metrelik önünde müthiş kalabalik marketin önünde normal bir kalabalik
derken markete girdim market çalışanları alışverişin şuan durdugunu ve başbakanın belediyede olduğunu söylediler bende tamam diyerek dışarıya tam çıkacakken birden kalabalıkta bir hareketlilik ve arbede belirdi.
Ben bir an önce ordan uzaklaşmak için davrandım fakat arbede itişme kakışma derken korumalari belediyeden çıkan başbakanı markete güvenli bir şekilde sokup arbedeyle yüzleşmeden orada kısa süreliğine muhafaza etmek istediler
iste ne olduysa o anda oldu.
İtişme esnasında o dönem başbakan olan zatla yüzyüze gelmemiz bir oldu gözlerini bana dikerek ne yuhluyonuz lan şerefsiz dedi.
ben sakinliğimi korudum.
Fakat bu yeterli olmadı.
Daha sonra bir boşluk bulup uzaklaşmak istedim fakat ensemden çekerek nereye kaçıyorsun lan israil dölü demesiyle bana tokat atması bir oldu elinin ters kısmıyla savurduğu tokat alnıma ve yüz kısmıma geldi.
Ben ise bu olanlara rağmen sayın başbakan olan o dönemki zata yanlis yaptigini ve eylemci olmadığımı söylememe rağmen bu sefer koruma takımı üstüme çullandı.
Darp etmeye başladılar.
Karşılık vermedim halbuki bunu yapabilirdim.
Uzakdoğu spor ihtisası olan biriydim sadece tek yaptığım mukavemet etmeden ordan çıkmak istedim ve bir fırsatını bulur bulmaz boşluk bulup oradan uzaklaştım.
Daha sonra eve gidip elimi yüzümü yıkadım çok şükür ki sağlam bir şekilde ordan çıkmayı başardım ama üstümde bulunan telefonu markette arbede esnasında düşürmüştüm neyse biraz uzun asil bundan sonrası neler yaşadım şimdi müsadenizle gerisini yarın devam etmek istiyorum. Taner Kuru