AGİT-PA Terör başlığıyla toplandı
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT-PA) Viyana'da toplandı. Ana gündem maddesi 'Terörle Mücadele' olan toplantıda, yalan haber çağında demokrasinin korunması, iklim değişikliği ve küresel etkileriyle mücadele, silahların kontrolü ve göç konuları ele alındı. Türkiye'yi temsilen AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur'da katıldığı toplantıda Suriye'de yaşanan gelişmelerde geniş yer buldu.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT-PA)'nın 2018 kış toplantısına Türkiye'yi temsilen katılan AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, terörle mücadele konusunda Türkiye'nin altını çizdiği konulara değindi.
Türkiye'nin PKK ile PYD'nin aynı oluşum oldukları gerçeğini her platformda ısrarla ortaya koyduğunu belirten Baybatur, PYD/YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğu, bu anlamda arz ettiği güvenlik tehdidi açısından PKK'dan farksız olduğu ve kontrol ettiği bölgelerde yaşayan Kürtler, Türkmenler ve Araplar da dahil olmak üzere, yerel halka uyguladığı baskı, zulüm ve insan hakları ihlalleri ile Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı emelleri bulunduğunun bir kez daha vurgulandığını ifade etti.
Dünyada terörizmin ulusal ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik en önemli tehditlerin başında geldiğine işaret eden Baybatur, "Hükümetimiz, sadece Türkiye'yi hedef alanlar için değil, uluslararası güvenliğe tehdit oluşturan tüm terörist oluşumlara karşı da aynı kararlı duruşu sergilemektedir. Hükümetimiz, içeride ulusal güvenliğimizin gerektirdiği tedbirleri hukuk devleti temelinde kararlılıkla alırken, uluslararası planda da aktif çaba göstermektedir.
Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi, ikili ve BM, AGİT, Avrupa Konseyi ve benzeri çok taraflı platformlarda öncelikli gündem maddelerimiz arasında yer almaktadır" dedi. Türkiye'de milli egemenliğe, ülkenin birlik ve bekasına yönelik en önemli tehditlerden birinin de FETÖ terör örgütü olduğunu vurgulayan Baybatur, devletin varlığına ve milletin demokratik yaşam hakkına yönelik tehditlerin tamamen bertaraf edilmesi için gerekli etkin tedbirleri almanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ödevi ve en doğal hakkı olduğunu söyledi. FETÖ'yle mücadelede uzun soluklu bir çaba olmakla birlikte, kısa sürede dahi bazı somut sonuçlar alınmaya başlandığını kaydeden Baybatur, uluslararası kamuoyu nezdinde, elebaşı Fetulah Gülen ile örgütünün karakteri ve gerçek amaçları hakkında ciddi soru işaretleri oluştuğuna dikkat çekerek, çeşitli ülkelerdeki FETÖ okulları ve diğer unsurlarının kapatıldığını, devredildiğini veya yasaklandığını, FETÖ üyelerinin yurtdışında hareket imkanlarının da giderek kısıtlandığını ifade etti.
Küresel nükleer silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasını önleme, Kuzey Kore'nin nükleer silah testleri ve balistik füze fırlatmaları, Suriye'de kimyasal silah kullanımı ve göç konularının görüşüldüğü toplantıda yalan haber çağında demokrasinin korunması başlığı altında internet üzerinden özellikle sosyal medya aracılığıyla giderek daha fazla yayılan yalan haberler, etkileri ve ne gibi tedbirler alınabileceği konuları tartışıldı.
56 katılımcı ülkeden toplam 323 milletvekilinin yer aldığı toplantıda iklim değişikliği ile aşırı hava olayları, kuraklık, çölleşme, gıda güvenliği, su kıtlığı ve biyolojik çeşitliliğin kaybı gibi zorlukların, nüfusuna veya ekonomik boyutuna bakılmaksızın her ülkeyi etkilediğine vurgu yapılarak, iklim değişikliği kaynaklı doğal kaynaklar üzerinde oluşan baskının, gelecekte çatışmalara ve göçe neden olabileceğine işaret edildi.