Büyük Acı: Tehlikenin gerçek boyutları kavranabilmiş değildir!

Geçtiğimiz yıllarda deprem konusunda Haber Kasaba Gazetesi'nin internet sitesi ve yayın organlarında yazılarını yayınladığımız Ahmet Orhan yeni bir yazı kalem aldı.

Youtube Kanalı
Abone Ol

Orhan'ın yazdığı yazılar Haber Kasaba Gazetesi'nin analizleri yeniden gündeme taşındı.

İşte Ahmet Orhan'ın bugünki; köşe yazısı...

BÜYÜK ACI

Bugün Türkiye yine bir büyük acıyla sarsıldı.

Ülkemizin güney- güney doğusunda yer alan 10 ilimizde 7,9 şiddetine ulaşan çok sayıda deprem olayı yaşandı.

Yılın en soğuk günlerinde içinde çok sayıda ve 17 kata kadar ulaşan 3 binin üzerinde yapı yerle bir oldu.

Henüz ne kayıp insanımız ne sağ kurtarılanların ne de can kaybımızın hangi seviyede olduğu bilinmemektedir.

Temennimiz kaybımızın en az seviyede olmasıdır.

Ne yazı ki beklentiler depremin şiddetinin ve yüzeye yakınlığı nedeniyle can kaybının çok olmasından korkulmaktadır.

Depremin oluş biçimiyle ilgili bilgiler ortaya çıkmasıyla söz konusu yer sarsıntılarının Doğu Anadolu Fayı üzerinde olmadığı 19. Yüzyıldan bu tarafa büyük deprem üretmeyen Hatay ilimizi içine alan güney fayında olduğu anlaşıldı.

Gün birlik ve beraberlik günüdür, buna hiç şüphe yok!

Devletimiz elindeki tüm imkanlarla, yurdun her tarafından gelen ekiplerle vatandaşlarımızı kurtarmaya, yaralarını sarmaya insanüstü bir anlayışla devam etmektedir.

İnşallah bu kara günleri de devlet millet el ele çalışarak geride bırakacağız.

Yazıyı teknik konulara boğmak istememekle birlikte yaşadığımız Ege bölgesinde önemli faylar genellikle güneyden kuzeye yöneldiğine dikkatlerinizi çekmek isterim.

Ayrıca uzunlukları Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarına göre daha kısa uzunlukta faylardan oluşan Batı Anadolu Zonu çok sayıda fayı barındırmaktadır.

Bu gerçeği aklımızdan çıkarmadan alınması gereken öncü tedbirlere baş vurulması hayati öneme sahiptir.

Devletimiz özellikle 1999 büyük Marmara depreminden bu yana deprem şartlarında can kaybı olmadan yaşamayı temin için yoğun çalışma içerisinde olmasına rağmen alınan öncü tedbirler ne yazık istenen seviyeye ulaşmış değildir.

Vatandaşlarımızın deprem konusundaki hassasiyetlerinin hem bürokrasimizden hem de siyasetçilerimizden daha ileride olduğunu da ayrıca not etmeliyim.

Maalesef halen bir çok seçilmiş ve atanmış deprem olgusunun ülkemiz insanı ve ekonomisi için yarattığı tehlikenin gerçek boyutlarını kavrayabilmiş değildir.

Depremi hafife alma yaklaşımları sonucunda aktif fay hatlarının yakınlarında hatta tam üzerinde yapılaşmaya izin verebilmektedirler.

Rabbimden niyazım yurdumuzun hiçbir noktasında yeni bir deprem felaketini yaşatmamasıdır.

Allah korusun yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle yaşanacak başka depremlerde kayıplarımızın sorumlusu bu görev kaçkınları olacaktır.

Aziz milletimizin başı sağ olsun.

Rabbim bu acıları bir daha yaşatmasın.

İLGİLİ HABERLERİ RESİMLERİ TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...

Bakmadan Geçme