Devlet Bahçeli, Akşener'in 'Posta'sına cevap verdi 'Kargolayın'
Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza vermesi gereken en az 100 bin kişi için FETÖ taraması yapılması çağrısında bulunması sonrası Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener resmi twitter hesabından bir paylaşım yapılmıştı.
Paylaşımda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli etiketlenerek "İmza verenlerin listesini siz YSK'dan alır mısınız, yoksa ben posta ile göndereyim mi?" denilmişti.
MHP Lideri Bahçeli resmi twitter hesabından bu paylaşıma cevap verdi.
Bahçeli "Madem şahsıma açıkça çağrıda bulunuyor, Twitter'den etiketleme yapıyorsa, buyursun, topladığı imzaların alayını birden kargoyla bize göndersin." dedi.
İşte o paylaşımlar...
Türkiye'nin önünde tarihi bir seçim, bu kapsamda sandıktan doğacak talihli bir gelecek, millet iradesiyle tahkim ve tescili yapılacak güçlü bir yönetim gerçeği vardır. 24 Haziran demokrasi randevusuna artık sayılı günler kalmıştır. Cumhur, ittifakla tarih yazacaktır.
Cumhur İttifakı, Türkiye'yi ve Türk milletini istiklal içinde istikbalin zirvelerine taşıyacak; huzur, demokrasi, refah, özgürlük, milli birlik ve kardeşliği en üst düzeyde temin edecektir.
Her dönemde Türkiye'nin gelişmesinden ürken, büyümesinden çekinen, birlik ve dayanışma ruhundan korkan hain, tabansız, temelsiz, meymenetsiz ve edepsiz çevreler olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Rüzgâr esmiyor diye bayrak inmez, fırtına var diye gemi yolundan dönmez.
Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruh kökünden, tarihi hedeflerinden, milli kimliğinden, bin yıllık kardeşlik ve kader ortaklığından yüce bir umutla, yüksek bir ufukla ortaya çıkmıştır. Cumhur İttifakı milletin ta kendisidir. Sahte ve sanal ittifaklar millete yabancı ve yalancıdır.
Bakınız ne kadar isabetle söylemişti Yusuf Has Hacib: “Doğru söyle, kavlin bütün olsun. Küstah olur kavli yalan kişiler.” Gerçekten de böyle değil mi? Kavli yalana bulanmış, karakteri yozlaşmanın çukuruna batmış kişi ya da kişiler küstahlıkta devamlı çıta yükseltmektedir.
Yine diyor ve uyarıyor Yusuf Has Hacib: “Küstahlara katılma, fesada uyma. Bu ikisinden kara bulaşır insana.” Dillerinde ölümcül riya, yüzlerinde gölgeli ziya, gözlerinde suçluluğun ciyası olan vefasız ve vicdansızlar fesat ve fitneye mihmandarlıktan geçinen sefalet yuvalarıdır.
Hafta içinde, Cumhurbaşkanı adayları için toplanması gündemde olan 100 bin imzayla ilgili bir düşüncemi paylaştım. FETÖ'nün siyasi ayağından sonra, siyasi seçmen kısmına dikkat çektim. Sen misin bunu diyen? Anladım ki, yılanın deliğine çomağı sokmuşum, taşı adresine fırlatmışım!
Malum odak ve oluşumlar anında başlarını kaldırdılar, yaraları olduğu için gocunmaya başladılar. Sanki suçüstü yakalanmışlar, gizli emel ve hedefleri deşifre edilmişti. Nitekim öyle de oldu. Yusuf Has Hacib, “kötüye katılma, tavrını diri tut” diyor ya, ben de aynen bunu yaptım.
Mazisi yedi ayı bulmamış icazetli bir parti ihtiyacı yok iken 100 bin imza toplamanın peşine niye düşer? Bu akıl nereden verilmiştir? Pensilvanya'nın bir tembih ve teşviki söz konusu mudur? Sorduğum soru buydu. Rahatsız olanlar, rehaveti bozulanlar ise siyasi faillerdir.
CHP'nin 15 kiralık milletvekilinin takviyesiyle grup kuran bir sözde parti, doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarma hakkına kanunen sahip olmasına rağmen, hangi destek vaadiyle kısa süre içinde imza toplamaya kalkışmıştır? Sorduğum bir diğer soru da budur.
Bir hanım olması sebebiyle İP'in başındaki şahsiyete karşı bir söz söylemekten ar ederim. Bu durum, kadınlara, kadınlık onuruna hürmetimden dolayıdır. Ancak, haddini hududunu bilmesi, adap ve edebini takınması hususunda da kendisini açıkça ikaz etmek isterim.
Madem şahsıma açıkça çağrıda bulunuyor, Twitter'den etiketleme yapıyorsa, buyursun, topladığı imzaların alayını birden kargoyla bize göndersin.
En azından arşivimizde durur, bilgimiz dahilinde olur. Dün yanımızda söyledikleri methiye dolu sözleri bugün inkara yeltenenler, yarın en azından bugününü yok sayamazlar, namertlik yapamazlar.
CHP, parti teşkilatlarını inceden İnce'ye seferber ederken, diğer yanda rakip Cumhurbaşkanı adaylarına imza verilmesini istemiş, bunu da Sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından ilan etmiştir. CHP, FETÖ'nün kuluçkası haline geldiğine yanmamış, Türkiye muhaliflerinin gözdesi olmuştur.
Madem ona buna imza toplayacaktı, o halde CHP Lideri, MHP'ye en yüksek husumet duyan bir şahsı, gel buraya bakim diyerek, tariz ve tezyif dolu buyurgan bir üslupla niye Cumhurbaşkanı adayı yaptı? Aday şahıs inceldiği yerden kopar, tuzağa çekildiğini görürse ne olacak?
Birbirinin sırtından geçinen, aynı projenin içinde buluşan dört siyasi parti Millet İttifakı çatısı altında bir araya gelmişlerdir. Sizin neyiniz milleti temsil etmektedir ki, ittifakınız millet olsun? Millet değil, zillet; millet değil, illet çatısı FETÖ harcıyla örülmüştür.
CHP, 15 Temmuz'un rövanşını almak isteyen ne kadar kripto damar varsa siyasi omurgasına bağlamıştır. CHP, İP'e çıkmış; İP, CHP'ye dolanmış; ipsiz, sapsız, şuursuz ve sorumsuz fesat bloğu düşe kalka, ine çıka, siyasi med cezir eşliğinde bina ve tesis edilmiştir.
İbn-i Sina diyor ki; “hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.” Ancak fesat kumpanyası 24 Haziran'da hak ettiğini görecek, layığını bulacak, kumdan kale gibi devrilip gidecektir. Türkiye'yi felakete sürüklemek isteyenleri, Türk milleti inanıyorum ki, fena yapacaktır.
Yusuf Has Hacib'in şu sözleri ne denli anlamlıdır: “Fesattır bozan her şeyin aslını, fesat bozar her iyi izi. Fesat kaçırır bulunmuş kutu, fesat tutuşturur sönmüş ateşi. Fesadın etrafında durma, ona yakın yürüme. Fesat neredeyse ucuzluk orada.” Zillet İttifakı ucuzdur, uçurumdur.
Bir ülkücü katili, siyasi iffetini kaybetmiş orak çekiç sevdalısı bir husumet kaynağı, 15 Temmuz gecesi nerede olduğumu sormuş. Milleti fişlediğimi söylemiş. İsmini anmaktan imtina ettiğim bu yabancı beslemesi, Beka Vadisi'nde sanıyorum aklını kaybetmiş,ruhunu da teslim etmiştir.
15 Temmuz gecesi nerede olduğumu millet biliyor, tarih biliyor, maşeri vicdan biliyor, vatan biliyor, bayrak biliyor, ecdat biliyor, devlet biliyor; sen bilsen ne yazar bilmesen ne çıkar. Emin ol ki, senin olmadığın her yerdeyim. Senin olduğun yerde de zaten yokum.
İnsanlar başaklara benzermiş; içleri boşken başları havada, doluyken eğikmiş. Bu eğik olma hali, taviz ve teslimiyet değil; müşfiklik, münevverlik, mülayimlik, müteyakkız bir şuurun hal özetidir.
Şahsım ve partim 15 Temmuz'da Türk ve Türkiye düşmanlarının tam karşısında bozkurt gibi duruş gösterirken, bunu sorgulamaya cüret eden, dedikoduyla, yalan ve dolanla piyasa değerini arttırmaya gayret eden müfteri ve alçağa millet hak ettiği muameleyi mutlaka yapacaktır.
Yusuf Has Hacib güzel söylemiş: “İftiracı kişilere katılma, uzak dur. İftiracının dilinde yanan ateş vardır. Gönlünü, dilini doğru tut, erdemini ulu. Özünü unutma, şaşırma yolunu.”
Ankara Mamak'ta aşırı yağışlardan zarar gören, bunun yanında afette yaralanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bu kardeşlerimize gerekli ekonomik yardım ve sosyal desteğin acilen sağlanmasını temenni ediyorum.
Ayrıca Hızır Aleyhisselam ile İlyas Peygamer'in yeryüzünde buluşma günü olarak idrak ve kabul edilen Hıdırellez'in bereket ve bolluğa, barış ve kucaklaşmaya vesile olmasını Allah'tan diliyorum.