İnsan Ayettir, Alet Değil!

Haber Kasaba Ailesi'ni tercih edip aramıza yeni katılan yazarımız Hüseyin Tanrısevsin'e teşekkür ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde (MHP MHP Eski Manisa Merkez ilçe Başkanı) Hüseyin Tanrısevsin Misafir Kalem olarak ''Çocuklarımız ve Af'' başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

Tanrısevsin bundan böyle yazılarıyla haberkasaba.com'da sizlerle olacak.

Yazarımız bugün ilk yazısını kaleme aldı.

İşte Tanrısevsin'in bugün kaleme aldığı, ''İnsan Ayettir, Alet Değil!'' başlıklı yazısı;

Bugün sizlere âşık Mahsuni'nin “yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” ezgisinden bahsetmeyeceğim. Sevgili dostlarım niyetim sizlere son günlerde çok gerilen siyasi atmosferden söz etmek.

Mübarekler, anneniz sizlere aşı yaptırırken çiçek aşısı yerine yanlışlıkla başka aşı mı yaptırdı acaba?

Beyler! Seçime mi gidiyoruz, yoksa savaşa mı?

Nüfusun yüzde doksanı Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz kullanacağımız dil bu mu olmalı?

Sayenizde siyaset kurumu şimdiye kadar hiç olmadığı kadar kirlendi.

Şimdi sizin sebep olduğunuz bu kirliliği seçmen mi temizleyecek?

Aklıma gelen kısa bir fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hakim bir suçtan dolayı karşısına gelen fakir ve yaşlı adama 2 yıl olan cezasını yüzüne okur. Sonrasında, sana 2 yıl ceza verdim ama istersen temyiz edebilirsin der. Yaşlı adamın cevabı ise son derce anlamlıdır; temyizin ne olduğunu bilmez ama hakime çıkışır; Evladım adaleti sen kirlettin sen temizle niye bana yüklüyorsun ki der.

Tıpkı fıkrada olduğu gibi ben de diyorum ki; toplumu o kadar kutuplaştırdınız ki soğuktan penguen ithal etsek yeridir.

Rabbim baharı çiçeklerle sonbaharı yapraklarla süslemiş herkes aynı şekilde düşünmek zorunda değil ki, zaten öyle olsa orada düşünce olmaz beyler.

İnsandan oy istiyorsunuz unutmayın, yaratılmışların en şereflisi olan insana insan gibi muamele etmeyen herkes uzun dönemde kaybetmeye mahkumdur.

TV açıp ailece haberleri doğru dürüst izleyemiyoruz.

Sözde bizlere hitap ediyorlar ama o kadar galiz ifadeler kullanıyorlar ki, hiç olmazsa ekranın bir kenarına +13 yaş falan yazsınlar!.

Aleyhimize söylenenler nefsimizin ıslahına yardımcı oluyorsa memnun olmalıyız.

Aleyhimize söylenenler doğru olmasa bile bizleri yalancı bir şöhretten kurtarıyorsa ahiretimiz hesabına sevinmeliyiz.

Söylemlere bakıyorum “niyetler hayır fakat ameller günah”.

Eğer siyasetçilerimizin canları çok sıkılıyorsa onlara bir tavsiyem var.

Değerli siyasilerimiz, Hakkın divanında TBMM yok, grup yok, tasarı yok, AVM mağazaların önünde gezinmek yok, ama sırat köprüsünden geçmek var. Sakın siyaset oyununa kendinizi çok kaptırmış olmayın.

Hepimiz birer yolcuyuz. Yolcuya düşen yolunu düşünmek borçluya düşen borcunu düşünmek olmalıdır.

Unutmayın!

İnsan Ayettir Alet değil!..

Kalın sağlıcakla..

Köşe yazarımızın geçtiğimiz 24 Kasım 2018 tarihinde Musafir kalem olarak sizlerle paylaştığı diğer yazısı;

Musafir olarak sizlerle paylaştığı yazısının tamamı

Çocuklarımız ve Af

Türkiye'deki siyasi liderler, seçilmek üzere yola çıkan adaylar her birinin kucağında bir çocuk, yüzlerinde en şirin ifadeler, gazetelerde boy boy fotoğraflarını göreceğiz.

Yine seçimler geliyor.
Her zamanki gördüğümüz tablo hiç değişmeyecek.

Türkiye'deki siyasi liderler, seçilmek üzere yola çıkan adaylar her birinin kucağında bir çocuk, yüzlerinde en şirin ifadeler, gazetelerde boy boy fotoğraflarını göreceğiz.

Tüm kalbimle siyasetçilerin çocuk sevgisine inanmak istiyorum lakin icraatlarında samimiyet göremiyorum.

Geçtiğimiz günlerde çocuklarımızla ilgili bir tek Mhp Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin TBMM'de Çocuk Hakları Komisyonu kurulmasıyla ilgili önerisi gündeme geldi.

Umarım, son zamanlarda çocuklarımıza yönelik işlenen suçlar, çocuk haklarının ihlali, çocukların cinsel istismarı suçlarının artması eğitim ve öğretim başta olmak üzere tüm sorunların çözümü için bu öneri kısa zamanda gerçeğe dönüşür.

Yeri gelmişken sözü MHP'nin gündeme taşıdığı af konusuna getirmek istiyorum.
Bu vesileyle affa en çok karşı çıkan CHP ve onun sözcüsü, grup başkan vekili Sayın Özgür Özel'e seslenmek istiyorum.

Af gerçekleşirse sadece mafya ve torbacılar çıkacak diyen Sayın Özgür Özel, ceza evlerinde annesiyle günahsız yere ceza çeken, sayıları bine yakın masum yavrudan birilerinin bahsetmesi gerekiyor.

Cezaevlerimizde sayıları on bin'e yakın kadın mahkumumuz var. Oysa bizim kültürümüzde doğal afetler ve felaketlerde önce kadınlar ve çocuklar kurtarılmaz mı?

Nasıl ki kıyıya vuran Aylan bebek için bütün dünya ayağa kalktı ise bizlerinde yapacağımız bir şeyler yok mudur?

Oysaki Rabbimizin meleğidir çocuklar.
Onları cezaevlerinde gök yüzünü bir gün bile görmeden dört duvar arasına, doya doya ağlamanın bile yasak olduğu mekanlara onları mahkum edemeyiz.

Biz büyükler için hava, su ve ekmek hayatımızda çok önemli ise bebekler içinde oyun ve ağlamak hakları değil midir?

İnsanlar arasında zulüm ve haksızlık dünya kurulduğundan beri vardır. Zalimken mazlum, mazlumken zalim hale gelenler çoktur.

Buradan sizlere bir atasözünü hatırlatayım;“Zalimler gülmez adalet ölmez.”

Bence Türkiye'deki mazlumlara af önerisini getiren Devlet Bahçeli hariç bütün siyasetçiler sanki nefes darlığı çekiyor.

Halbuki siyasetçilerin ilk hedefi hürriyet olmalı.
Allah'ın kulundan esirgemediği hürriyeti kul kuldan esirgiyor, ne garip değil mi?

Lafla siyaset gemisi yürümüyor beyler, eylem lazım bence! Siyasetçilerin yaptığı torba yasa ve paketlerden hürriyet çıkmaz çünkü hürriyet pakete sığmaz.

Siyasetçilere sorsak bugün öncelikle seçim mi yoksa af mı desek mutlaka seçim diyeceklerdir.

Unutmayalım dostlar, düşman halimize gülüyorsa yanlış yoldayız demektir.

Kalın sağlıcakla..

Bakmadan Geçme