Kozmopolit Şehir Turgutlu
Ahmet Orhan'ın bugün kaleme aldığı yazısının başlığı 'Kozmopolit Şehir Turgutlu' oldu.
Konuya yazımın ilk bölümünde mevcut durumun fotoğrafını çekerek başlayacağım.
Kozmopolit kelimesi aslı Latince olup, kosmos: dünya; polites: hemşehri kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen; Ulusal özelliklerini yitirmiş kimse, Çeşitli uluslardan kimseleri barındıran, içinde bulunduran, her yabancı şeye karşı alaka gösteren, milliyet duygularından mahrum kimse anlamlarına gelir. Ancak biz yazımızda kozmopoliti Türkiye'nin dört bir yanından göç ederek gelen kişilerden oluşan şehir ve topluluk anlamında kullanacağız.
Türk Milleti tarih sahnesine çıktığı günden itibaren özellikle Batı'ya doğru bir göç içerisinde olmuştur. Bu hareketlenmelerin neredeyse tamamı yeni bir göçe kadar iskanla neticelenmiştir.
Konuya Turgutlu örneğinde Cumhuriyetin yakın öncesi ve Cumhuriyet dönemi açısından bakacak olursak, yine tarihte ilk defa batıdan doğuya yani Anadolu'ya zorunlu göç, Balkanlardaki Türk varlığının bir bölümünün şehrimizde iskanı olarak görmek mümkün olacaktır. Başka bir deyişle küçük Kasaba Balkan Muhacirleri sayesinde en az dört yüzyıl önce devlet tarafından balkanlara yerleştirilenlerin torunlarının dönüşüyle farklılıklarla tanışmıştır.
Turgutlu'nun büyümesi 70'li yılların başına kadar çevre il ve ilçelerden gelenlerin şehre yerleşmesiyle devam etmiştir.
Türkiye'nin sanayileşmesi ve büyük şehirlerdeki iş gücü ihtiyacının yarattığı ülke içi büyük göç dalgası Turgutlu'yu en az İstanbul, İzmir, Adana, Mersin kadar etkilemiştir.
Turgutlu'ya yönelen doğu ve güney-doğu merkezli göçün gerçek nedeni tuğla yapmaya çok elverişli Gediz ovasının yüksek killi toprağından başka bir şey değildir.
Büyükşehirlerdeki yeni nüfusun konut ihtiyacının yıllık ortalamalarının çok üzerine çıkması, en kolay ve ucuz olarak temin edilebilecek olan “tuğla”ya olan talepte patlama sebep olmuş.
Turgutlu'da her meslek erbabından kişilerin tuğla imalatına yönelmesiyle neticelenmiştir.
Bölge il ve ilçelerindeki gelir düzeyi düşük işgücünün büyük kısmı Avrupa ülkelerine çalışmak için gitmiş oldukları için Turgutlu'daki bu iş gücü açığı daha uzak olan doğu ve güneydoğu yerleşimlerinden karşılanmıştır. İnsanı vazgeçilmez barınma ihtiyacı, Turgutlu'da da konut talebi şehrin neredeyse tüm çevresinde gecekondulaşmayla sürmüştür.
Turgutlu şehir merkezindeki son göç dalgası da geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler sürecinden refah toplumu olma yolunda mesafe aldığımız 1980 sonrası özellikle de 2000 sonrası köyden kente yönelişle son şeklini almıştır.
Özetlersek Turgutlu şehir merkezindeki nüfus, Uşak, Kütahya, Afyon, Konya, Sivas, Erzurum, Ağrı, Muş, Bitlis, Siirt, Kars, Iğdır, Van, Mardin, Bingöl, Diyarbakır, Batman dahil neredeyse doğu ve güneydoğu illerinin tamamının yanı sıra olmak üzere Trabzon, Rize ağırlıklı Karadeniz bölgesinden ve Manisa'nın kırsal ilçelerinden gelen kişilerden oluşmaktadır.
Sıralamaya çalıştığımız yerleşim birimlerinden aldığı göçle bugünkü nüfus yapısına ulaşan Turgutlu gerek nitelik gerekse nicelik açısından çok renkli bir yapı sergilemektedir.
Temelde bir olmakla beraber farklı kültürel izler taşıyan 160Bine ulaşan bu kitleden homojen bir topluluğun ortaya çıkmasını beklemek elbette mümkün değildir.
60'lı yılların başında 20Binlerde olan Turgutlu merkez mahalleler nüfusu bugün itibariyle yaklaşık %15'i kırsal mahallelerde yaşamak üzere 160Bine ulaştığı göz önüne alınırsa her bakımdan büyük problemlerle karşı karşıya olduğumuz daha kolay kabullenilecektir.
Yazımın bundan sonraki bölümünde Turgutlu'nun sorunları ve Kasabalılık ruhu konusunda düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağım.