Türkiye'de son derece ilginç, organize işler olmaya başladı!
Köşe yz arlarımızdan Ahmet Orhan bugün kaleme aldığı yazısında 'ORGANİZE İŞLER' dedi ve ekledi. Orhan Sanki görünmez bir el öfkemizi de yönlendiriyor hatta yönetiyor. Halkın ifadesiyle, birileri bizi dolmuşa bindiriyor, biz de sürükleniyoruz kalabalıklarla dedi.
İşte Ahmet Orhan'nın bugün kaleme aldığı ''ORGANİZE İŞLER'' başlıklı yazısının tamamı
Türkiye'de son derece ilginç, organize işler olmaya başladı!
Çoğu zaman hepimizin problemlerinin başında yer alması gereken konular, boyutlarına uygun ilgi görmezken normal şartlarda hiç birimizin aklına gelmeyecek, dikkatimizi çekmeyecek olaylar gündemimizin başına yerleşiverir hale geldi.
Bu aralar devasa dertlerimizi bir tarafa bırakıp incir çekirdeğini doldurmayacak konular için dünyayı yakacak hale geldik.
Sanki görünmez bir el öfkemizi de yönlendiriyor hatta yönetiyor. Halkın ifadesiyle, birileri bizi dolmuşa bindiriyor, biz de sürükleniyoruz kalabalıklarla.
Çevreye zarar veren ve giderek artan miktarlarda yaygın olarak kullanılan “tabiatta bozunmayan” plastiklerin kullanımını azaltmak için hükümet tarafından yapılan düzenlemeler, uygulama öncesinde tartışılmadığı kadar tepkiye neden olmuş, resmen hükümet ve ticaret erbabının aleyhine kampanya halini almıştır.
Halbuki söz konusu tedbirlerin perakende sektöründe plastik kullanımını birkaç gün yarı yarıya azalmaya neden olduğu görülmüştür. İlk günlerde görülen, uygulamanın bekleneninin üzerinde başarılı olduğudur.
24 Haziran seçimleri öncesinde MHP lideri Bahçeli “kader mahkumları”na af ilan edilmesinin toplumsal barışımıza katkı sağlayacağını ifade ederek hükümete çağrıda bulunmuş, ancak iktidar şahıslara karşı işlenen suçları affetmeye yetkili olmadıklarını söyleyerek konuya soğuk baktığını ortaya koymuştu.
Bahçeli bu konudaki ısrarını sürdürmüş, Meclisin yeni çalışma döneminde partisince bir kanun teklifi verilmesini sağlamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu incelemekte olduğunu sonuca göre karar vereceklerini söylemişti.
MHP mecliste 50 milletvekiliyle temsil edilmesine rağmen af veya ceza indirimi kanunun çıkmamasından sorumlu tutularak sosyal medyada, olur olmaz her platformda eleştiri oklarına hedefi olmaktadır.
Yine MHP temsilcileri tarafından ülke gündemine taşınan “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” olarak adlandırılan, prim ödemesi açısından hak kazanmış olmasına rağmen yaş şartını taşımayan vatandaşların emeklilik taleplerinin yerine gelmemesinden Bahçeli ve ekibi sorumlu tutulur olmuştur.
Her türlü kamuoyu oluşturma aracında EYT etiketiyle MHP üzerine saldırılar artarak devam etmektedir.
Bu saldırıların MHP üzerinde yoğunlaşmasının nedeninin Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakına verdiği muazzam desteğin olduğunu anlamamak için insanın saf olması gerekir.
Başka bir sorun da Türkiye'nin iç ve dış güvenliğini tehdit eden Suriye meselesi üzerinde yaşanmaktadır.
Ülkemiz gerek sınır güvenliğimizi sağlamak gerekse Suriye'nin güvenlik içinde toprak bütünlüğünü temin etmek suretiyle ülkemizde sığınmacı olarak yaşayan Suriyelilerin evlerine dönmesinin şartlarını oluşturma çabalarına rağmen konu üzerinde fırtınalar koparılmaktadır.
Yılbaşı gecesi belki onlarca millete mensup gençlerin yeni yılı karşılama eğlencelerine, ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) bayrağıyla katılan yirmi kadar Suriyeli gencin varlığı yurt genelinde infiale sebep olmuş, hatta CHP'nin diplomat kökenli bir milletvekili tarafından verilen araştırma önergesine konu edilmiştir.
Türkiye, 15 Temmuzdan bu yana dozuna giderek arttıran ilk hedefi R.T. Erdoğan'ı dolaysıyla AK Partiyi iktidardan uzaklaştırmak, nihai hedefi ise Cumhuriyetimizin üçüncü evresini oluşturan yeni Hükümet Sistemini ortadan kaldırmak olan çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıyadır.
Muhalefetin yukarıda ifade etmeye çalıştığımız gerçeği gözden kaçırmadan yapılması, milli birliğimiz ve Ülkemizin selameti açısından hayati öneme sahiptir.
Özellikle Ülkücü-Milliyetçi Hareket mensupları Cumhur İttifakına sahip çıkarak ayrıştırıcı bir dil kullanmaktan uzak durmak ve MHP liderine tam bir inanmışlıkla belirlenen ilkelere riayet etmek durumundadırlar.