Ben çok zor, ama gerçekten çok zor yazı yazan bir insanım...
Neyi yazacağıma, nasıl yazacağıma sancılı bir süreçten sonra zar zor karar veririm...
Kimi zaman yazı bittikten sonra, konuyu ya da konuyu ele alış biçimimi beğenmediğim için, tümünü siler, bambaşka bir yazıya başlarım.
Yazdığım yazı kendim ve oğlum la ilgili değil bu sefer.
Bu dünyada hepimiz kardeşiz derdik önceden sahiplenirdik birbirimizi ama artık ne kardeşlik kaldı nede sahiplenmek
FARKINDAMISINIZ yaşamamız nekadar zorlaştı kim kime nerde zarar verirse övünür olmuş sırtından vuranlar namusa göz dikenler hırsızlık yapanlar ırkını ayıranlar çocuklarımıza taciz edenler
Sahiii biz önceden kardeşmiydik
Yoksa bu yazdıklarım mı gerçekti bizmi kördük nasıl bi zihniyet taşınıyordu.
BEN ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM.
ATATÜRK ÇOCUĞUYUM.
BAYRAĞIMLA GURUR DUYUYORUM .
HİÇ BİR ŞEKİLDE IRK AYRIMI YAPMIYORUM.
HER ZAMAN HER YERDE HEPİMİZ KARDEŞİZ DİYORUM.
VE
HERKESTEN BİRLİK VE BERABERLİK BEKLİYORUM.
EĞER GERÇEKTEN TOPLUMSAL “BİRLİK VE BERABERLİK” İSTİYORSAK:
1) Medyada nefret söylemi kusan tetikçileri susturmalıyız.
2) Sosyal medyada nefret yayan trolleri durdurmalıyız.
3) Muhalifleri tutuklamaktan vazgeçmeliyiz.
4) Hapisteki yazarları, gazetecileri, politikacıları tahliye etmeli, davaları tutuksuz görmeliyiz.
5) Hiçbir etnik, dinsel, siyasal, kültürel, meslekî grubu toptan suçlamayıp, bunlar hakkında, dışlayıcı nefret söylemi kullanmamamalıyız.
6) Ve, kendi çözümlerinizi topluma kanırta kanırta dayatmaktan vazgeçmeliyiz; demokratik süreçleri işletmeli, uzlaşma ve danışma mekanizmalarını kullanmalıyız.
Kısacası bir birimize saygı çerçevesinde bakmalıyız.
Saygılarımla.