Malum kış aylarının gelmesi ile birlikte hastalıklar da baş göstermekte bütün bir hafta sağlık sorunları ile uğraşırken bir yandan da; Doktor, eczane ve yeni çıkan bir sürü kanunla tanışmakla ile geçti.
* Sağlık sektöründe çağ atladığımızı söyleyen ve düşünen vekillerimiz ve halkımız ya bizim yaşadığımız kadar büyük mağduriyetler yaşamıyor, yada ayrımcılık olduğunu kabul ediyorlar.
* Sağlık sektörü ele alınması gereken başlı başına büyük, derin ve bir o kadar da hassas bir konu. Tam bir sağlık pazarı ve ticaret var işin içinde. Tabi her meslekte olduğu gibi sağlık sektöründe de olan çürük elmalar sebebi ile bu hâlde olduğumuz aşikar.
İşini hakkı ile yapan insanları tenzih ederek söylüyorum bunları.
* Devlet hastaneleri, Özel hastaneler ve üniversite hasta haneleri üçgeni insan hayatına mâl oluyor maalesef. Hastaneler ile yaşadığım mağduriyet ve sorunları ilerleyen zamanlarda konuşuruz, elbet fakat benim bu hafta değinmek istediğim konu; Doktor ve eczacı arasında yaşanan iletişimsizlik ve bilgi eksikliği.
Malum ülke gündemi yoğun ekonomik kriz, yaklaşan yerel seçimler gibi çok daha önemli konulara değinilmesi gerekirken bizim ilaç sektörü ile öğrendiklerimiz şaşkına çeviriyor bizleri. Ben tamamen kendi yaşadığım mağduriyetlerden yola çıkarak yazıyorum size bunları...
Mesela; Acil doktorunun yazmış olduğu Antibiyotik bir ilacı devlet ödemiyor.
Yeni kanuna göre, sebebi ise acil doktoru pratisyen olduğu için bu ilaç grubunu yazma yetkisi elinden alınmış fakat doktorun bu durumdan haberi bile yok ne yapacağız diyorum eczacıya; sağlık ocağına git, Aile hekimine yazdır diyor.
İyi de; Acildeki doktor pratisyen de aile hekimi uzman mı?
Aynı şey değil mi?
Maksat ilacı ödememek mi?
Yoksa insanlara zorluk çıkarmak mı? Bilemedim.
* Yine bu hafta çıkan bir kanuna göre raporu olan ilacı alamıyorum nedenini sorduğumda ise aldığım yanıt şu oluyor ; İlacın içeriğine göre branş değişimi yapılmış.
Neyse ki yine doktor dahil hiç kimse bilmiyor.
* Bu durumu eczacı bu kanunda yeni düştüğünü söylüyor sisteme. Yeni çıkan kanunları doktorların bilmemesi ve eczacı ile arasındaki iletişimsizlik yine vatandaşa zorluk olarak dönüyor.
Yeniden hastaneye git, doğru branşı bul ilacı yazdır derken bir sürü eziyet üstelik bu %95 engelli raporu bulunan bir hastaya ait. Hasta yakını hastası ile mi uğraşsın yoksa her gün değişen sağlık sistemi ile mi?
* Bir de değinmek istediğim bir konu daha var .
Takdir edersiniz ki artık reçete değil şifre alıyoruz doktorlardan ve reçete de kaç tane ve hangi ilaçların yazdığını göremiyoruz bu sebeple eczacının inisiyatifine kalıyor işin sonrası.
Birbiri ilaçları almak mümkün olmadığı gibi elinde ilaç olmadığı için eksik ilaç verip durumu anlayamadığım eczacı ile karşı karşıya geçtiğimiz günlerde.
Eksik ilaç olduğu için tamamlanamayan ve ağrı çeken insanların hayatı bu kadar hafife alınmamalı.
Ayrıca hastaya bilgi vermeden ve onayı alınmadan eş değer ilaç verilmesinin kesinlikle yasak olması gerekiyor.
Alerjik hastaların reaksiyon göstermesi pek mümkün böyle bir durumda Alerjik astımlı bir çocuk annesi olarak bu konu ayrıca önemli ve hassas benim için dilerim ki işini hakkıyla yapabilen vicdanlı insanlara rast gelelim hepimiz...