Teknoloji ve Çocuklarımız - Aslı Aktaş

Teknoloji ve Çocuklarımız


Teknolojinin yaşamımıza kattığı renk ve yararları saymakla bitmez.

Bırakın eski günleri artık internetsiz, akıllı telefonsuz, bilgisayarsız ve sosyal medyasız bir yaşam bundan sonrası için düşünülemez.

Teknolojinin yararları saymakla bitmez tatbikî ilk olarak bebek odası kameraları sonrasında akıllı saatlerle çocuğumuzun nerede nasıl olduğunun takibini yaparken ister istemez çocukları bu girdabın içine kendimiz sokuyoruz .

Teknolojiyi bakıcı olarak kullanmak da pek mümkün.

Yemek yemeyen ödev yapmayan çocuğa ödül olarak vadettiğimiz ve susturucu olarak kullandığımız teknoloji çocukların hayatının merkezine otuyor ki; bu dönemler bile çok daha masum çünkü çocuklar büyüyüp ergenlik çağına geldiklerinde takip edip denetlemek çok daha fazla zorlaşıyor.

Önemli olan hangi yaşta ne kadar teknoloji kullanması gerektiğinin dengesini bulabilmek.

Mahrumiyetlerini işgal etmeden doğruyu göstermek iyiyi ve kötüyü ayırt etmelerini sağlayabilmek biz ebeveynlerin temel görevlerinden. Malum Instagram gençlerin en büyük favorisi fakat herkes orada gördüğü fenomenlere benzeme çabasında, meydanlar birbirlerinin aynı gençlerle doldu aynı giyim tarzı, saç modeli, konuşma tarzı derken kopyalanmış gibiler adeta.

Öncelikle kendine özgü olma çabasını yitirdi gençlik.

 Çocukların ve gençlerin bu denli bağımlı olma sebeplerinden biri de ekonomik sıkıntılar sebebi ile yoğun çalışma temposunda olan anne ve babaların çocuklar ile geçirdiği zamanın yetersizliği.

Eve yorgun gelen anne baba da dinlenmek için sosyal medyayı seçiyor çünkü çocukla zaman geçirmek sohbet etmek çaba gerektiren eylemler.

Zihni ve bedeni yorgun anne babanın kurtarıcısı akıllı telefon ve tabletler de yine burada devreye giriyor ve aile içi iletişimsizliği tetikliyor.

Her şeyden önce biz ebeveynler bu teknoloji ve imkanları doğru kullanmayı öğrenmeliyiz ki çocuklara örnek olabilelim.

Teknolojinin bir çok fiziki zararı da var elbet bildiğimiz gibi; parmak eklemlerinin zayıflaması, beden duruşunda bozukluk, ellerde uyuşukluk, gözlerde yanma...

Böylece uzayıp giden maddeler fakat en çok endişe etmemiz gereken konu bence psikolojik etkileri okumayı yazmayı köreltmesi, uyuşturucu gibi bağlılık yapması, çocukları asosyalleştirmesi ve en çok diyalog problemleri gibi temel başlıklar.

Diliyorum ki bu kocaman sanal dünyadan çocuklarımızı ve kendimizi koruyabiliriz.

Ülke ve kasaba gündemi siyaset ile ziyadesi ile meşgul olduğundan ilgi çekmez diye düşündüğüm için geçen hafta kaleme aldığım bu yazıyı sizlerle bu hafta paylaşmak istedim.

Saygılarımla.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI